Hazır | Konular | Kitaplar

Çevre Terimleri Sözlüğü

Çevre Terimleri Sözlüğü



90'lı yıllarda Liselerde Kredili Sistem uygulması yapılmıştı. O dönemin seçmeli derslerinden biriydi "Çevre ve İnsan"



İşte o dönemde çevre terimleri ilk kez bilimsel anlamda derlenmeye başlandı.

İşte o terimler ne anlama geliyor, görelim:


Ekolojik Tolerans:

Bazı zamanlarda veya ortamlarda gelişim faktörlerinden biri veya birkaçının şiddeti optimum sınırların altına inebilir veya üstüne çıkabilir.

Örneğin; nem derecesi, ısı derecesi bazı hallerde çok çıkabilir veya çok aşağı seviyeye de inebilir.

Bu durum canlının dayanabildiği fakat yaşamını güçlükle sürdürebildiği en elverişsiz durumdur.

Canlının gelişimini tamamen sınırlayacak biçimde minimum ve maksimum oranlardır.

İki sınır değer arasındaki şiddet dereceleri ve etkisi tolerans olarak isimlendirilir.

Bir canlı organizmanın zarar görmeden dayanabileceği banda ekolojik tolerans veya ekolojik esnekliği denir.

Bir alabalık doğumunda esneklik bandı 0 derece ile 10 derece arasındadır.




Süksesyon: Mevcut ekosistemin bozulup ortadan kalkması ile yerine yeni bir ekosistemin oluşumunun olması olayına süksesyon (yerine geçme) denir.



Ekolojik Niş: Bir organizmanın o bölgeye adaptasyonu şeklinde ifade edilir. Örneğin; fizyolojik tepkileri, kalıtsal durumu, organizmanın özel karakteri veya bir organizmanın çevresinde yaptığı iş olarak tanımlamak mümkündür.



Klimax: Bir orman yangınından sonra ormanın tekrar oluşması için, doğal yapının kabul ettiği bir bitki örtüsü yerleşir (çayır), aradan bir zaman geçtikten sonra yerini fundalık ve bataklıklar alır ve zaman akışı içinde daha kuvvetli ağaç tipleri görülmeye başlar. Bu sirkülasyonun doğal seyrini takip ederek yörenin iklimine uygun bitkinin türleri yerleşir. İşte bu yerleşim sistemine ekolojik dilde “klimax” ismi verilir.



Biosfer: Yerkürenin okyanusların en derin noktasından, atmosferin birkaç bin metre yüksekliğine kadar Olan kısımlarını kapsar.



Biocen: İnsan, hayvan ve bitki gibi çeşitli canlılara ait (populasyon) toplulukların bilimidir.

Ecotope: Toprak, su, hava gibi ortamı işaret eder.

Tropik yapı: Bir hücrenin beslenme ve yapı naklidir.

Kemostat: Biosferimizin içinde dağlar, ovalar, denizler, inişli çıkışlı bir topoğrafik yapı vardır. Bu statik ulütemin oluşması kemostat kelimesi ile ifade edilir.

Aerobik: Çürümenin oksijenli oluşu.

Anaerobik: Çürümenin oksijensiz oluşu. Anaerobik devinimde karbon, metangazına; sülfatlar, hidrojen sülfüre; nitratlar da, amonyak’a dönüşmektedir.

Antropojen kirlilik: Bilinmeden yapılan kusurlar sonucunda ortaya çıkan kirlliklere verilen isimdir. Örnek olarak; Haliç, İzmir ve İzmit Körfezleri gösterilebilir.

Abiyotik maddeler: Çevrenin temel anorganik ve organik bileşikleri.

* Yapıcılar: Başlıca yeşil bitkiler.
* Tüketiciler: Genelde hayvansal canlılar
* Parçalayıcılar: Mantar, bakteri, funguslardır.

Populasyon: En basit tanımıyla populasyon, aynı türe ait bireylerden oluşan organizmalar topluluğudur. Bu organizmalar belirli bir mekanda yaşarlar ve yaşadıkları mekanın sınırları bellidir. Aynı zamanda, populasyonu oluşturan canlı varlıklara ait bireyler arasında karşılıklı ekolojik ilişkiler bulunmaktadır. Bu nedenle, populasyon, belirli bir yetişme ortamında yaşayan ve karşılıklı ilişkiler içinde bulunan aynı türe ait bireylerin oluşturduğu canlılar topluluğu olarak da tanımlanır. Bu daha kapsamlı bir populasyon tanımıdır. Örneğin; gelin böceği populasyonu, ren geyiği populasyonu.

Komünite: Ekolojide, belli bir bölgede yaşayan populasyon gruplarının hepsine birden komünite adı verilmektedir. Örneğin; belli bir bölgede yaşamakta olan hayvan, kuş, böcek gibi populasyonların tümü, bölgenin komünitesini oluştururlar.

Habitat: En geniş anlamıyla habitat, canlı bir organizmanın yaşam ortamı olarak tanımlanmaktadır. Bu tanımın kapsamındaki yaşam ortamının, yaşanabilirlilik özelliği, büyük bir önem taşımaktadır. Yaşanabilir ortamın bozulması ya populasyonun yer değiştirmesine ya da ortadan kalkmalarına yol açmaktadır. Günümüzde kentlerin genişlemesi, tarım alanlarının açılması ve sanayileşme sonucunda, habitatların bozulmasının, iklim türlerinin giderek azalmasına ve kimilerinin de yok olmasına neden olduğu görülmektedir.