Hazır | Konular | Kitaplar

9. Sınıf Coğrafya Ders Kitabı Ölçme ve Değerlendirme Sorularının Çözümü

9. Sınıf Coğrafya Ders Kitabı Ölçme ve Değerlendirme Sorularının Çözümü

Coğrafya Ders Kitabı


Etkinlik Çalışması: ( S–143)


Kırsal ve Kentsel yerleşmelerin benzer ve farklı özelliklerini belirleme.



Şehirleri kır yerleşmelerinden ayıran özellikler:

1- Nüfusları fazladır.

2-Yayıldıkları alanlar geniştir.


3-Geçiminde tarım dışı sektörlere dayanır.


4-Meskenler yanında çarşı, Pazar, fabrika, spor ve sanat merkezleri vb. bulunur.

5-Çok büyük şehirlerde değişik soy, din ve ırktan insanlar birlikte yaşar.



Kır yerleşmelerin ortak özellikleri:

1-Nüfus sayıları ve yoğunlukları azdır.

2-Ekonomileri tarım ve hayvancılığa dayanır.

3-Yayıldıkları alanlar dardır.

4-Sosyal dayanışma ve işbirliği kuvvetlidir.

5-Sınırları ve ortak malları vardır.

6-Bazıları geçici yerleşmeler olup, özel mülkiyet olanları vardır.

7-Köylerde mesleki faklılık az ve etnik yapı bakımından sade yapıdadır.


Benzer Özellikleri: İnsanların beslenme, barınma, korunma vb. temel ihtiyaçlarını karşılamak için oluşmuşlardır.
Temelinde insanların yapısı olan meskenler bir araya gelerek oluşmuşlardır. Başlangıçta ufak olan yerleşmelerin büyümeler ile oluşmuşlardır.
YAŞADIĞIM YER:ORHANGAZİ
Etkinlik Çalışması:
1-Hangi yarımkürede yaşıyorsunuz?
Kuzey yarım küre,
2-Çevrenizde hangi kıtalar var?
Asya, Avrupa, Afrika,
3-Hangi ülkelerle komşuyuz?
Yunanistan, Bulgaristan, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Gürcistan, Ermenistan, K. K. T.C.
4-Türkiye’nin neresinde yaşıyorsunuz?
Ülkemizin kuzey batısında, Marmara bölgesi’nin Güney Marmara Bölümünde, bölümün güney doğu kısmında bursa ili, Orhangazi ilçesinde yaşıyoruz.
5-Yaşadığınız yerin enlem ve boylam değerlerini bulunuz.
Yaklaşık olara 29º 20’ Doğu boylamı, 40º 30’ kuzey enlemi,
Etkinlik Çalışması: (S–150) Ders Kitabındaki okuma metni kargın köyü ile yaşadığımız yerin karşılaştırılması.
1- Yaşadığınız yerle Kargın köyünü karşılaştırınız.
ORHANGAZİ: Toplam Nüfusu: 77.338, Yüz **çümü: 476 km², Belediye Sayısı: 6, Köy Sayısı:25
Coğrafi konumu: Samanlı dağlarıyla İznik gölü arasında ve bu göle 2 km. uzaklıkta bulunan bir yere kurulmuştur. Orhangazi İlçesi, Marmara Bölgesinin doğusunda Gemlik Körfezi ile İznik Gölü çevresinde kurulmuştur. Bursa-Yalova yolu üzerindedir Kuzeyinde Yalova ile Karamürsel İlçesi, batısında Gemlik, güneyinde Yenişehir, doğusunda İznik İlçeleri bulunmaktadır. İlçe merkezinin denizden yüksekliği 125 m.dir. İlçenin genel yüzölçümü 476 km2 dir. Bursa’ya 45 km. uzaklıktadır.
Fiziki özellikleri:
Yer şekilleri: Kuzeyinde Samanlı Dağları, güneyinde Katırlı Dağları ile çevrili, çanak şeklindedir. Çıplaklaşmış Samanlı Dağlarına rağmen Katırlı Dağları ormanlıktır. İlçenin kuzeyini Samanlı Dağları, güneyini de Mudanya Dağları engebelendirmektedir. Bunlardan Mudanya Dağlarının doğu uzantısı olan Gemiç Dağı 1283 m.ye kadar yükselir. Yeryüzü şekilleri genelde düz alçak ve ovalarla kaplıdır.
İklimi ve bitki örtüsü: Marmara Bölgesinin tüm özellikleri ilçede de aynen hüküm sürer. Yazlar kurak ve sıcak, ilkbahar, sonbahar ve kış ayları ılık, yağışlı geçer. İklimi akdeniz iklimi olup yazları sıcak ve kurak kışlar ılık ve yağışlıdır. Balkanlardan gelen hava kütleleri Marmara Denizi üzerinden nem alır. Bu nemi Güney Marmara kıyılarına taşır, dolayısıyla denizel iklime neden olur. Yıllık yağış ortalaması 701 mm. dir.
Bitki örtüsü alçaklarda makiler ve zeytin likler, yükseklerde ormanlar görülür. Genelde meşe gürgen, kızılçam, yükseklerde kayın kestane ve gürgenler görülür.
Hidrografyası: İznik Gölü'nün batı yarısı Orhangazi'nin sınırları içerisindedir. Ayrıca Sölöz Deresi (Kocadere) ile bazı küçük akarsular ilçe topraklarından geçerek İznik Gölü'ne dökülür. Gölün batısından sızan suların oluşturduğu Garsak (Karsak ) Suyu buradan Gemlik Körfezi'ne doğru akar. Garsak deresi de bir yönde İznik gölünün gideğeni durumundadır. Bunun dışında Nadır deresi mevsimlik bir akarsu olup yazın kurumaktadır.
İznik Gölü: Marmara Bölgesi'nin en büyük, Türkiye'nin ise 5. büyük doğal gölü olan İznik Gölü, Bursa'nın Orhangazi İlçesi'nde yüzölçümü 298 kilometrekare olan bir tatlı su gölüdür. Orhangazi'deki sanayi tesislerinden, çevredeki yerleşim birimlerinden ve küçük zeytinyağı fabrikalarından göle atıklar karışmaktadır. Bundan kaynaklanan aşırı yosunlaşma ve toplu balık ölümleri dikkat çekmektedir. Daha önceleri en az 8 tür balık yetişen gölde, son yıllarda bu sayı 3–4 türe kadar düşmüştür. Halk arasında ilik balığı ve kepekleme olarak bilinen balık türlerine artık çok ender rastlanmaktadır. Gölde en çok avcılığı yapılan gümüş balığı yıllık 2 bin ton civarında avlanmakta olup tamamı ihraç edilmektedir. İznik Gölü'ne ait bir tür olmayıp yakın zamanda görülmeye başlanan ve çoğalan bu balık, diğer türleri ve gölün doğal dengesini etkilemiştir. Ayrıca geçmiş yıllarda bolca avlanan ve önemli gelir kaynağı olan Kerevit 1980'lerden sonra azalma göstermiştir. Gölün batısındaki su durdurma yapısının varlığı sonucunda 416 hektar sulak alan kurutulmuştur. Bu yapı, gölü kısmen bir su haznesine dönüştürmüş, su seviyesini yükseltmesi sonucunda sazlık ve bataklık alanlarda azalma olmuştur."

2- Benzer olan ve farklı olan özellikleri tespit ediniz.
Yer şekilleri yönünden faklılıklar var. İklim özellikleri genelde benzer. Bitki örtüleri de benzerlik göstermekte, Akarsuların az küçük olması benzer özellik, göller yönünden farklılık var. Coğrafi konumundan kaynaklanan farklılıklar var.
3- Tespit ettiğiniz farklılıkların nedenlerini açıklayınız?
Coğrafi konumundan kaynaklanan farklılıkların nedenleri Orhangazi daha işlek ana yollar üzerinde. İlçe olması, daha büyük alanlı olduğu için komşu sayısı fazladır. Orhangazi’de298 kilometrekare alanı ile Türkiye'nin 5. büyük doğal gölü olan İznik Gölü bulunur. Bu gölün doğal ve beşeri ekonomik etkileri daha fazladır. Orhangazi de ayrıca çok daha verimli tarım toprakları mevcuttur.

Etkinlik Çalışması: (S–151) Ders Kitabındaki okuma metni kargın köyü ile yaşadığımız yerin karşılaştırılması.
1- Yaşadığınız yerle kargın köyünü karşılaştırınız.
Tarihçesi: Tarihte Bitinya, Roma, Bizans, Selçuklu egemenliğine giren 1332’de ilçeye adını veren Orhan Gazi tarafından fethedilerek Osmanlı topraklarına katıldı. Kent Orhan Gazi tarafından İznik’te bulunan Mevlana Alâeddin Medresesi’ne vakıf olarak bağışlamıştı.
Yerleşim ünitesi olarak Orhangazi; ikinci Osmanlı Padişahı Orhan Bey tarafından 1362 yılında kurulmuştur. Orhangazi burasını beğenerek bir müddet askeri karargâh olarak kullanmıştı. Orhan Bey burada kendi adına bir camii ve hamam yaptırarak civarda bulunan Türk aşiretlerini buraya yerleştirmiştir. Pazarköy adını alan bu yerleşim merkezi o sıralarda İznik'e bağlıydı. Yıldırım Beyazıt devrinde de ilçe merkezinde han, hamam gibi binalar vücuda getirilmiştir. Fakat bunların bir kısmı 1418 tarihindeki yer sarsıntısında kısmen harap olmuştur.
İznik’ten sonra Gemlik’e bağlı bir bucak olarak yönetilmiş sonraları ilçe olarak Bursa’ya bağlanmıştır. 1879 yılında Pazarköy bucak merkezi olmuş, 1893 yılında Bursa iline bağlı ilçe merkezi olmuştur. 1913 yılında Orhangazi adını almıştır. (Bazı kaynaklara göre 1919'da da Orhangazi olarak değiştirilmiştir.) 20 Eylül 1919’da Yunan işgaline uğrayan Orhangazi, 10 Eylül 1922’de işgalden kurtulmuştur. . Ancak bu işgal sırasında kent büyük ölçüde yakılmış ve tarihi eserlerin çoğu yok olmuştur. Kasaba yandığı için kaymakamlığın çalışacak bir binası olmadığından ilçe merkezi iki yıl Gürle’ye taşınmıştır. O yıllarda, Kaymakamlık bir süre Gürle Köyü'nde çalışmalarını sürdürmüştür.
İlçede günümüze gelebilen tarihi eserler arasında; Orhan Gazi Camisi, Orhangazi Hamamı, Gürle Köyü Hamamı, Ermeni Kilisesi bulunmaktadır. İlçenin sivil mimari örnekleri Yunan işgali sırasında yanmıştır.
Son düşman işgalinden harap bir halde kurtulan kasaba yeniden imar edilmiştir. Günden güne genişleyen ve güzelleşen Orhangazi’de muntazam caddeler ve parklar vücuda getirilmiş olup 1980' lerde kasaba görünümünde olan ilçe 1983 yılından sonra yapılan çalışmalarla hızla modern bir şehir görünümüne kavuşmuştur.

Nüfus Yapısı: Toplam nüfusu 77.338'dir. İlçe merkezi 55.000 nüfusa sahiptir. 1940 sayımına göre 1372’si kadın, 1287’si erkek olmak üzere merkezde 2659 nüfus vardır. İlçenin genel nüfusu ise 58.716’dır. İlçe nüfusunun %39’u sanayide çalışır. Gedelek turşusu, ormancılık, hayvancılık da gelir kaynaklarındandır. Göçlerle büyüyen bir kent olan Orhangazi’ye 1880’lerde Kafkasya ve Rumeli’den gelen göçmenler yerleşmiştir. Kurtuluş Savaşı sonrasında bölgeyi terk etmek zorunda kalan Ermenilerin yerine Yunanistan’dan gelen göçmenler yerleştirilmiştir. İlçeye 1930'ların başında çok sayıda göçmen yerleştirilmiştir.1951’de Bulgaristan ve Makedonya’dan gelen göçmenler, Hürriyet mahallesini oluşturmuştur.
2000 Yılı Genel Nüfus Sayım Sonuçları
NÜFUS SAYIMI TOPLAM
ŞEHİR KÖY
44.426 24.476 68.902
Nüfus Artış Hızı ve Değerlendirilmesi
Sanayileşmenin yanı sıra dış göçler nedeniyle ilçe merkezinde devamlı nüfus artışı vardır. Köylerde ise iyi bir aile planlaması sonucu artış yok denecek kadar azdır.
IV - EĞİTİM DURUMU(2007 Yılı )
Nüfus Yoğunluğu: 145 /km2
Nüfus Artış Oranı: % 20,08
Yüksek Öğretim Kurumu Sayısı: 1
İlköğretim Kurumu Sayısı: 20
İlköğretim Öğretmen Sayısı: 366
İlköğretim Öğrenci Sayısı: 9.223
Orta Öğretim Kurumu Sayısı: 5
Orta Öğretim Öğretmen Sayısı: 179
Orta Öğretim Öğrenci Sayısı: 3.364
Orhangazi Nüfusunun
Bursa Nüfusuna Oranı: % 3,2
Köylerin Nüfusunun
Orhangazi Nüfusuna Oranı: % 35,5

V - SAĞLIK DURUMU
İlçede doktor başına 1.602 nüfus düşmektedir.
Orhangazi İlçesinin 2007 Yılı Sağlık Personeli Durumu
Uzman Hekim 14
Pratisyen Hekim 29
Diş Hekimi 7
Hemşire 43
Sağlık Teknisyeni 37
Ebe 35
TOPLAM 165
Devlet Hastanesi 1
SSK Hastanesi 0
Özel Hastane 0
Sağlık Merkezi 0
Sağlık Ocağı 7
Sağlık Evi 6
Dispanser 0
Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlama Merkezi 1
Semt polikliniği 0
SSK İstasyonu 0
Belediye Polikliniği 0
Özel Poliklinik 2
TOPLAM 17

2- Benzerlik ve farklılıkları söyleyiniz.
Orhangazi nüfus sayısı bakımından daha fazla, ayrıca nüfusu oluşturan insanlar farklı bölge ve ülkelerden gelen kültürel yönden daha faklı ve çeşitliliğe sahiptir.
Kargın köyü dışarı göç verirken ilçemiz hızlı bir göç almakta ve nüfusu sürekli artmaktadır.
Mesken tipleri değişiktir.İlçemizde daha ağırlıklı olmak üzere betonarme yapıda modern binalar mevcuttur.
Tarihi açıdan ise Orhangazi geçmişi daha eskiye dayanmaktadır.
Eğitim seviyesi, okuryazarlık, okullaşma, okul sayısı yönünden ilçemiz daha gelişmiştir.
3- tespit ettiğiniz benzerlik ve farklılıkların nedenlerini söyleyiniz.
İlçemiz konum itibari ile daha iyi bir yerde kurulmuş, daha eski dönemde kurulmuş, nüfus yapısı daha değişik olması, ayrıca Kargın köy iken Orhangazi ilçe olması.
TÜRKİYE’NİN YERŞEKİLLERİNİN ÇEŞİTLİLİĞİ:
Etkinlik çalışması: Türkiye fiziki ve deprem haritalarının incelenerek;
1-Ülkemizin kuzey ve güneyinde uzanan dağlar ile fay hatları arasında paralellik var mıdır? Varsa nedenleri nelerdir?
Paralellik vardır. Genelde kıvrım dağlarının bulunduğu sahaların kenarlarında fay hatları uzanır. Deniz tabanındaki esnek tortular kıvrılmaya uğrarken, sert masif dediğimiz kütleler sıkışma sırasında kıvrılamayan kırılmış ve fay hatları oluşmuştur.
2- Fay hatlarının uzanışı ile kırıklı dağlar, grabenler ve tektonik göllerin uzanışı arasında paralellik var mıdır? Varsa neden?
Fay hatlarının uzanışı ile 1-Kırıklı dağlar, 2- tektonik oluklar( grabenler) ve tektonik göllerle birlikte 3-Depremler, 4- Kaplıca ve maden suları, 5-Volkanizma arasında doğal olarak paralellik vardır. Kırılma sonucunda iki yanındaki faylar boyunca yükselen kısımlara Horst, alçalan kısımlara Graben denir. Ayrıca çöken çanaklara suların birikmesi ile tektonik göller oluşmaktadır.

Etkinlik Çalışması: Ülkemizdeki kıyı ovaları:
Oluşturan Akarsu Ova adı
Kızılırmak Bafra Ovası
Yeşilırmak Çarşamba Ovası
Sakarya Sakarya Ovası
Gediz Gediz Ovası
Bakırçay Bakırçay Ovası
Küçük Menderes Küçük Menderes Ovası
Büyük Menderes Büyük Menderes Ovası
Göksu Göksu Ovası
Seyhan- Ceyhan Çukurova

TÜRKİYENİN İKLİMİ:
Dersin başında ders kitabındaki iklimde yolculuk adlı metin okunarak ülkemiz iklim özellikleri ile çıkarımlarda bulunulur. Metin sonundaki sorular cevaplanarak;
1-Türkiye 139 -158 doğu meridyenleri, 52- ile 58 kuzey paralelleri arasında olsaydı nasıl bir iklim özelliği oluşurdu?
Ülkemizin her yerinde orta kuşağın sert karasal iklimi oluşurdu. Yani ülkemizde Sibirya’nın iklim şartları hüküm sürerdi.
2-Okuma metnine göre ülkemizde kaç tip iklim görülmektedir?
Akdeniz iklimi, Karadeniz İklimi, Karasal iklim olmak üzere üç çeşittir.
3- Türkiye’nin özel konumu iklimini nasıl etkiler?
Herhangi bir yerin veya ülkenin karasallık, denizellik, bakı, yükselti, dağların uzanışı gibi ayırt edici özelliklerine özel konum denir. Ülkemizde farklı karakterde iklimlerin oluşmasında en önemli etkenlerden biridir.
Eğer özel konum faktörleri etkili olmasıydı ülkemizin her yanında aynı iklim şartları görülecekti. Türkiye’nin iklimini sadece matematik konum etkileseydi; Yurdumuzda Kuzeyden Güneye sıcaklıklar düzenli olarak artar, aynı enlemlerde yer alan yerlerin iklimleri hep aynı olurdu. Örneğin Antalya- Ş.Urfa, İzmir- Elazığ’ın ikliminin aynı olması gerekirdi. Ülkemizde yağış ve sıcaklığın dağılışını; kıyılarda denizel etkiler, iç kısımlarda karasallık, yükselti, bakı ve dağların uzanışı etkiler.

Etkinlik çalışması: Türkiye fiziki haritasına bakarak;
1- Karadeniz ve Toros dağları olmasa ülkemiz ikliminde ne gibi değişiklikler olurdu?
1-YER ŞEKİLLERİNİN ETKİSİ: Ülkemizde farklı iklim tiplerinin görülmesinde yer şekillerinin etkisi büyüktür. Türkiye ortalama yükseltisi fazla olan bir ülkedir. Ayrıca sadece bölgeler arasında değil, çok kısa mesafelerde bile büyük yükselti farkı vardır. İklim değişikliklerine neden olan yer şekilleri; yükselti, dağların uzanışı, bakı ve eğim faktörleridir.
A- Dağların uzanışı: Dağlarımız genelde Doğu-Batı doğrultusunda uzanmaktadır. Dağlarımız kuzey ve güney kıyılarımızda denize paralel, Batı Anadolu’da dik uzanmaktadır. Bu da yağış ve sıcaklıkta farklılıklara neden olur.
Kuzey Anadolu ve Toros dağları kutupsal ve tropikal hava kütlelerinin hareket yönlerine dik bir biçimde ve kıyıya paralel uzanır. Denizi geçerken nemle yüklenen hava kütleleri bu dağlarla karşılaştığında yükselir ve yoğunlaşarak içindeki nemi bu dağların denize bakan yamaçlarında bırakır. Yani Kuzey Anadolu dağlarının Kuzey yamaçları, Torosların Güney yamaçları iç kesimlere göre daha fazla yağış alır. Yine Kuzey Anadolu dağları ve Toroslar sıcaklığı da etkiler. Kışın iç bölgelerdeki soğuk havaların kıyılara inmesini engelleyerek kıyıya olumlu etki yaparlar. ( Fön) Toroslar kışın tropikal havanın iç kısımlara, iç kısımlardaki kutupsal havanın da Güney kıyılara geçmesini engeller. Bu nedenle kışın iç kısımlar biraz daha soğuk, Güney kıyılar biraz daha sıcaktır. Toroslarda yaz aylarında Kuzeybatıdan sokulan hava kütleleri, Torosları aşarak Güney yamaçlarda fön olarak eser. Bazen yazın serin Akdeniz’den sıcak iç bölgelere giden havalar Torosları aşıp iç bölgelere fön oluşturur. ( Bakır sattıran rüzgârlar). Böyle zamanlarda orman yangınlarını kolaylaştıran aşırı kurak sıcaklar hâkim olur.
Kışın Doğu Anadolu üzerindeki soğuk hava bazen Doğu Karadeniz dağlarını aşarak kıyıya doğru fön şeklinde eser ( Kar yutan rüzgâr).Bu sayede Doğu Karadeniz kıyılarında kışın sıcaklık yükselir. (Bazen 20º C yi bulur).
Dağların ve yer şekillerinin uzanışı rüzgârı da etkiler. Bu etki Marmara, Kuzey Anadolu ve Toros dağlarında daha belirgindir. Marmara’da boğazların hava kütlelerini kanalize eden birer koridor olmaları nedeniyle buralarda hâkim rüzgâr yönü Kuzeydoğu -Güneybatı doğrultusundadır.
Ege’de dağlar kıyıya diktir. Kışın Anadolu’yu kaplayan soğuk hava Gediz oluğu vasıtasıyla Ege kıyılarına sokulur. Ege’nin nemli hava kütleleri de oluklar vasıtasıyla İç Batı Anadolu’ya kadar ilerler. (150-200km)
NOT: Bu dağlar deniz etkisini iç kesimlere sokmayarak kıyılara nem ve sıcaklık yönünden olumlu etki ederken, dağların gerisinde iç kesimlerde kurak alanların oluşmasına neden olmuştur. Dolayısıyla kıyıya paralel uzanan dağlar bu etkisiyle kıyıda denizel, iç kesimlerde karasal iklimlerin oluşmasına neden olmaktadır.
Bu dağlardan Kuzey Anadolu dağları olmasaydı Karadeniz iklimi olmazdı. Deniz etkisi iç kısımlara daha fazla girerdi. Karasal etkiler kıyılara daha fazla etki yapardı. Kıyılarda ki ılıman şartlar daha az olurdu. İç kesimler daha fazla yağış alırdı.
B- Yükselti: Ortalama yükseltisi fazla olan Türkiye’de çok kısa mesafeler dâhilinde bile büyük yükselti farklarına rastlanır. Türkiye’de sıcaklık yükseltiye bağlı olarak Batıdan Doğuya, kıyılardan iç kesimlere doğru azalır. Yükseltinin etkileri:
1- Sıcaklığın azalması, 2- Yağışın artması, 3- Kar yağışının artması, 4- Karın yerde kalma süresinin artması,
5- Donlu günlerin sayısının artması, 6-Kalıcı kar sınırının düşmesi, 7- Tarım ürünlerinin geç olgunlaşmasını da etkiler. 8- Nemin azalmasına bağlı olarak günlük sıcaklık ve yıllık sıcaklık farklarının artması,
C- Bakı ve Eğim: Güneşten alınan enerji dağ yamacının baktığı yöne göre büyük değişim gösterir. Türkiye’de kışın 30ºC den fazla eğimli Kuzey yamaçlar güneş ışınlarını doğrudan alamazken, Güneye bakan yamaçlar her zaman etrafındaki düzlüklerden ve Kuzey yamaçlardan daha fazla ısınır. Bu nedenle Güney yamaçlarda sıcaklık birkaç derece daha yüksektir.
Örneğin Kuzey Anadolu ve Toros dağlarının Güney yamaçları Kuzey yamaçlarından daha sıcaktır. Bu yüzden Güneye bakan yamaçlarda yarı kurak, Kuzeye bakan yamaçlarda nemli iklim şartları görülür ve bu iklimlere uygun bitki örtüsü gelişir. Tarımsal ürünlerde farklılık ortaya çıkar.
— Yandaki şekilde Türkiye’deki bir dağın 21 Haziran ve 21 Aralık tarihlerinde güneye bakan yamaçlarının yıl boyunca güneş ışınlarını kuzey yamaca göre daha büyük açılarla aldığı görülmektedir. Bu durumun ne gibi etkileri vardır.
Bakının ülkemiz açısından sonuçları: ( güneye bakan yamaçlar)
1-)Sıcaklık daha fazla, 2-) Güneşlenme süresi daha fazla, 3-)Bitkilerin olgunlaşması daha kısa, 4-)Orman ve kalıcı kar sınırı daha fazla, 5-)Yerleşmeler ve nüfus daha yoğun, 6-) Buharlaşma daha fazla ve kuraklık daha fazla hissedilir. 7-) Akarsu rejimleri daha düzensiz olur.

2- Ülkemizi çevreleyen denizler olmasaydı iklim özelliklerimizde ne gibi değişiklikler oluşurdu?
2.Etrafındaki denizlerin etkisi: Türkiye’de sıcaklık dağılışı, yağış miktarı, yıllık sıcaklık farkı, donlu günlerin sayısı, sürekli kar sınırı, karın yerde kalma süresi, nemlilik, bulutluluk, yağış rejimi gibi iklim faktörlerinin dağılışı ile denize göre konum arasında sıkı bir ilişki vardır. Denizlerin ülkemiz iklimi üzerinde en önemli etkisi yağış bakımındandır. Denizlerimiz başlı başına nem ve sıcaklık kaynağıdır. Bundan dolayı kıyıların genelde daha sıcak, kışın da daha ılık ve bol yağışlı olmasını sağlamışlardır. Kıyılarda sıcaklık farkları azdır. Kıyılarımızda denizellikten dolayı nem oranı yüksektir. Denizlerin geç ısınıp soğuma özelliği nedeniyle kıyılarımızda kıştan yaza, yazdan kışa geçişler daha yumuşaktır.
Not: Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olduğu halde ülkemizde deniz etkileri genelde dar bir kıyı şeridinde etkili olmaktadır. Çünkü kıyının hemen gerisinde yüksek ve kıyıya paralel dağ sıraları güney ve kuzey kıyılarımızda uzanmaktadır.
Sonuç olarak denizlerin etkisi:1-Kıyıların yılık sıcaklık yönünden daha sıcak olmasına, 2- Kıyılarda sıcaklık farklarının az olmasına, 3-) Yağışların kıyıda fazla olmasına ve içeri doğru azalmasına yol açmıştır.
Kıyı denizlerimiz olmasıydı: Atlas Okyanusundan nemli gelen havalar ülkemize giremez, ülkemizin iklimi İran’ın ikliminden farklı olmazdı. Denizlerin etkilerinden biri de ülkemiz iklimini ılımanlaştırmasıdır. Ülkemizde çöl iklimi görülmemesinin nedeni budur. Oysa Türkiye ile aynı enlemlerde yer alan Orta Asya’da birçok çöl vardır.
Karasallık durumu: Kıyılardan iç kısımlara, iç kesimlerde de batıdan doğuya doğru gidildikçe karasallık artar. Bunun sonucunda iç kesimlere doğru gidildikçe nem miktarının azalmasına bağlı olarak sıcaklığın tutulması ve yağış miktarı azalır. Günlük ve mevsimlik sıcaklık fakları artar. Örneğin İzmir’de yıllık sıcaklık farkı 17º, Erzurum’da 27ºdir.
Karasallık nedeniyle iç kesimler aynı yükseklikteki kıyılara göre daha fazla ısınır. Yazın iç kesimlerin fazla ısınması tarım, orman ve yerleşme sınırının da yüksek olmasına neden olur. Karasallık kıyıdan iç kısımlara, Batı’dan Doğu’ya ve Kuzeydoğuya gidildikçe şiddetlenir.
3.ETRAFINDAKİ KARA KÜTLELERİNİN ETKİSİ: Ülkemizin etrafında doğuda Asya (Sibirya)- kuzeyde Avrupa, güneyde Afrika ve Arap yarımadası vardır. Türkiye bir yarımada olmakla birlikte Doğu’da büyük bir kara kütlesine bağlı olduğu için genelde iklimi karasal özelliğe sahiptir. Ülkemizin kuzeyinde Avrupa ve Sibirya Kışları soğuk Hava kütlelerinin, Arap yarımadası ve Afrika ise yazın aşırı sıcak hava kütlelerinin oluştuğu sahalardır.
Kışın Sibirya üzerinde oluşan Yüksek basınç merkezi zaman zaman Doğu ve İç Anadolu’yu etkiler. Böyle zamanlarda bu bölgelerimizde şiddetli kışlar yaşanır. Yine kışın Balkanlar üzerinden gelen soğuk hava kütleleri başta Batı Anadolu olmak üzere yurdumuzu sık sık etkiler.
Yazın Türkiye’nin Güneyindeki Arabistan, Suriye çölleri, Kuzey Afrika kara kütleleri aşırı ısındığından buralardaki sıcak hava kütleleri Türkiye’yi etkisi altına alır. Başta Güneydoğu Anadolu olmak üzere sıcaklıklar aşırı yükselir.
4.ETRAFINDAKİ BASINÇ MERKEZLERİNİN ETKİSİ: Ülkemiz konumu itibari ile büyük ve sürekli basınç merkezlerinin oluştuğu bir saha olmayıp; Ülkemiz mevsimlere göre etki alanları ve şiddetleri değişen basınç merkezlerinden etkilenir. Genel olarak kuzeyde soğuk hava kütlerinin, güney de ise sıcak hava kütlelerinin doğduğu sahalar bulunur. Ülkemiz genel olarak yazın kurak, kışın ise yağış getiren sıcak ve soğuk havaların karşılaşması sonucu oluşan cepheler etkisine girmektedir.
Basınç merkezleri ülkemizin iklim şartları sıcaklık, yağış, yağış rejimi, rüzgârlar üzerinde etkili olmaktadır.
NO ADI ETKİLEDİĞİ DÖNEM TÜRKİYE İKLİMİNE ETKİLERİ
I İzlanda alçak basıncı Kışın Soğuk ve yağışlı hava
II Sibirya yüksek basıncı Kışın Şiddetli soğuk kuru ayaz, kar yağışı
III Basra Alçak basıncı Yazın Yazın aşırı sıcak ve kuraklık
IV Asor Yüksek basıncı Yazın Sıcaklık ve kuraklık
Etkinlik Çalışması: Ülkemizin iklimi üzerinde etkili olan faktörleri işaretleyiniz.
Faktörler Etkiler Etkilemez
Matematik konum X
Yer şekilleri X
Denize göre konum X
Rüzgârların esme yönü X
Basınç merkezleri X
Tropikal rüzgârlar X
Okyanus akıntıları X
Etkinlik Çalışması:
İl Sıcaklık İl Sıcaklık Enlem Yükseklik Karasallık / denizellik
Antalya 19 Samsun 15 X
Ankara 10 Erzurum 6 X
İzmir 19 Ağrı 6 X X
Karaman 12 Yozgat 10 X
Mersin 19 Şanlıurfa 18 X X
Muğla 16 Çanakkale 16 X
Rize 14 Kayseri 11 X X
TABLO:
İLLER YILLIK SICAKLIK ORTLAMASI ?C YÜKSELTİ m (YAKLAŞIK)
ANKARA 12 1000
SİVAS 9