Hazır | Konular | Kitaplar

MÜSLÜMAN ALİMLER-1 (CÂBİR): BİLİMİN ÖNCÜLERİ

MÜSLÜMAN ALİMLER-1 (CÂBİR): BİLİMİN ÖNCÜLERİ



Bilim Tarihi Hakkında ülkemizdeki kitaplar o kadar sığ ve yozlaştırılmış bilgilerle doludur ki; tarafsız bilim adamları bile ülkemizde gençliğimize öğrettiğimiz yalan ve saçma bilgilere hayretle ve acıyarak baktıklarını belirtmektedirler.


islamın Avrupa'da ortaçağ skolastik felsefesine benzer bir gericilik olduğu imajını beyinlere kazımaya kararlı diktacı zihniyetteki sözüm ona "yetkililerimiz!" tarafından cumhuriyet tarihi boyunca hep yalan bilgilerle donatıldık.



Bir tane müslüman bilim adamının adını bile kitaplara koymayarak, ilim ve fenni başlatan ve bugünlere gelmesini sağlayan deha üstü bilim adamlarımız, ne hazindir ki, bugün ülkemizde hiç bilinmemektedir.

işte bu yüzden onbinlerce islam bilgininden bazılarını anlatmaya çalışacağız.

Cabir Bin Hayyan (721 – 805)

Ortaçağ kimyasının en büyük ismi olan Cabir Bin Hayyan bir Türk bilginidir.

Atom bombası fikrinin ilk mucidi ve modern kimyanın babası olarak tarihe geçmiştir.

Tarih boyunca bir çok bilgin meşhur olabilmek için kitaplarında hep ona atıfta bulunmuşlardır.

Cabir, Horasan’ın başkenti olan Tus’da doğdu. Küçük yaşta iken ailesiyle beraber Kufe şehrine yerleşti.


Emevi veliahtı Halit Bin Yezid ve Cafer–i Sadık’tan dersler aldı.

Tıp dahil bütün müsbet ilimleri öğrendi. Kısa zamanda büyük başarılar gösterince Abbasi Halifesi Harun Reşit onu Harran üniversitesinin Fizik–Kimya profesörlüğüne atadı.

Çok kısa bir süre sonunda da üniversitenin rektörlüğüne getirildi.

Cabir Bin Hayyan’ın irili ufaklı yaklaşık 2000 tane eseri olduğu rivayet edilmektedir.

Kendisinden yaklaşık bin sene sonra gelecek Enrico Fermi ve Einstein gibi bir çok ünlü Avrupalı bilim adamlarının üzerinde yıllarca kafa yordukları atom ve yapısı hakkında daha o zamandan uğraşmış ve atomun parçalanabileceğini kitaplarında uzun uzun anlatmıştır.

Bu konuda Hayyan şunları söylemiştir;“Maddenin en küçük parçası olan atomda yoğun bir enerji vardır. Yunan bilginlerinin iddia ettiği gibi bunun parçalanamayacağı söylenemez.

O da parçalanabilir. Parçalanınca da öylesine bir güç (enerji) meydana gelir ki, Bağdat’ın altını üstüne getirebilir”.