Edebiyat Nedir?
Edebiyat Nedir?
Edebiyatın homojen bir tanımını yapmak mümkün değildir. Ama tanım yapmak istesek birbirinden farklı yüzlerce tanım da yapabiliriz.
Edebiyatın Tanımı
Okuyanlara estetik (sanatsal) bir doyum sağlamak amacıyla yazılmış, ya da böyle bir amacı olmasa bile biçimsel ve içeriksel özellikleriyle bu düzeye ulaşabilen bütün yazılı eserlere edebiyat denir.
Edebiyat bir anlatım biçimidir. Düşünce ve duyguları güz
el ve etkili bir biçimde anlatma sanatı olarak da tanımlanabilir.
Herhangi bir metnin edebiyat eseri sayılabilmesi için sanatsal değerler taşıması gerekir. Edebiyatın ne olduğunu anlayabilmek için onun, dilden, konuşma ve düzyazı dilinden farklı olan yanlarını ortaya koymak gereklidir.
Konuşma ve düzyazı dilinde, dil bir araç, sözcükleri kullanmakla girişilmiş, belli bir amaca dönük eylemdir. Doğruyu araştırma, ortaya koyma, başkalarına iletme aracıdır.
Konuşma ve yazı dilinde sözcükler görevini yaptıktan sonra işe yaramaz hale gelir. Önemli olan meydana getireceği sonuçlardır. Sonuç yani amaç, onu okuyan, ya da dinleyendeki değişimdir.
Düşüncemizi dile getiren sözcükleri nasıl biçimlendirdiğimizi unuturuz. Onlar aracılığı ile düşüncemizi ilettiğimiz kişi de onların nasıl biçimlendirildiğine dikkat etmez.
Unutur. Dil, bizi doğrudan doğruya öteki insanlarla yada eşya ve düşüncelerle karşı karşıya getirir. Konuşma ve yazı dilinde sözcükler saydamdır. Uçarıdır. Aradan kaybolur gider.
Oysa şiir ve edebiyatta bunların tam tersi oluşmaktadır. Şiir ve edebiyatta dil bir araç değil, biraz amaçtır. Şiir ve edebiyatta dil, sözcükler, cümleler ve biçimler nesnel (objektif) hale gelirler, şeyleşirler. İnsanla öteki insanların, eşyanın ve düşüncelerin arasına girip saydamlaşmaz şiir. Uçarı hale gelmez konuşma ve düzyazı da olduğu gibi. Tam tersine, karşımıza çıkar. Resim gibi, heykel, müzik, yapı gibi (eşya) değeri kazanır.
Şair cümle kurmaz, bir nesne meydana getirir. Sözcüklerle, güzel, unutulmaz biçimler yaratır. Sözcüklerin bir araya özel biçimler altında getirilişinde derin eğilimler dürtüsü vardır. Şair, dilde olduğu gibi sözcüklerden yararlanmaz. Onlara yararlı olur. Renk, ses, hacim gibi onları şeyleştirir, kırar, bozar ve yeniden birleştirerek bir şiir dünyası kurar.
Sözlerin ve sözcüklerin nesnelleştirilerek özel işaretler, deyişler, tılsımlı biçimler haline getirilmesi, bunların sihir ve büyü alanında kullanılması, unutulmayan, ezberlenen özel biçimlerle tekrar edilmesi, şiirin doğuşunu hazırlayan en eski etkenlerdir. Bu yönden denilebilir ki, yazı şöyle dursun, tam konuşma dilinin bile gerçekleşmediği, insanın ve insanlığını en eski tarihinde şiir ve şiir dili vardır. Demek ki, edebiyat, dilden önce idi.
Bununla beraber gerçek şiir ve edebiyat yazının bulunup kullanılmasından sonra gelişmiştir. Sanat dışı konularda (politika, hukuk, mektup vb. alanlarda) bile ilk yazılı metinler, edebiyata yakın, destanî, güzellik iddiası ile yüklü oldukça nesnel eserler olmuşlardır.
Edebiyatın homojen bir tanımını yapmak mümkün değildir. Ama tanım yapmak istesek birbirinden farklı yüzlerce tanım da yapabiliriz.
Edebiyatın Tanımı
Okuyanlara estetik (sanatsal) bir doyum sağlamak amacıyla yazılmış, ya da böyle bir amacı olmasa bile biçimsel ve içeriksel özellikleriyle bu düzeye ulaşabilen bütün yazılı eserlere edebiyat denir.
Edebiyat bir anlatım biçimidir. Düşünce ve duyguları güz
el ve etkili bir biçimde anlatma sanatı olarak da tanımlanabilir.
Herhangi bir metnin edebiyat eseri sayılabilmesi için sanatsal değerler taşıması gerekir. Edebiyatın ne olduğunu anlayabilmek için onun, dilden, konuşma ve düzyazı dilinden farklı olan yanlarını ortaya koymak gereklidir.
Konuşma ve düzyazı dilinde, dil bir araç, sözcükleri kullanmakla girişilmiş, belli bir amaca dönük eylemdir. Doğruyu araştırma, ortaya koyma, başkalarına iletme aracıdır.
Konuşma ve yazı dilinde sözcükler görevini yaptıktan sonra işe yaramaz hale gelir. Önemli olan meydana getireceği sonuçlardır. Sonuç yani amaç, onu okuyan, ya da dinleyendeki değişimdir.
Düşüncemizi dile getiren sözcükleri nasıl biçimlendirdiğimizi unuturuz. Onlar aracılığı ile düşüncemizi ilettiğimiz kişi de onların nasıl biçimlendirildiğine dikkat etmez.
Unutur. Dil, bizi doğrudan doğruya öteki insanlarla yada eşya ve düşüncelerle karşı karşıya getirir. Konuşma ve yazı dilinde sözcükler saydamdır. Uçarıdır. Aradan kaybolur gider.
Oysa şiir ve edebiyatta bunların tam tersi oluşmaktadır. Şiir ve edebiyatta dil bir araç değil, biraz amaçtır. Şiir ve edebiyatta dil, sözcükler, cümleler ve biçimler nesnel (objektif) hale gelirler, şeyleşirler. İnsanla öteki insanların, eşyanın ve düşüncelerin arasına girip saydamlaşmaz şiir. Uçarı hale gelmez konuşma ve düzyazı da olduğu gibi. Tam tersine, karşımıza çıkar. Resim gibi, heykel, müzik, yapı gibi (eşya) değeri kazanır.
Şair cümle kurmaz, bir nesne meydana getirir. Sözcüklerle, güzel, unutulmaz biçimler yaratır. Sözcüklerin bir araya özel biçimler altında getirilişinde derin eğilimler dürtüsü vardır. Şair, dilde olduğu gibi sözcüklerden yararlanmaz. Onlara yararlı olur. Renk, ses, hacim gibi onları şeyleştirir, kırar, bozar ve yeniden birleştirerek bir şiir dünyası kurar.
Sözlerin ve sözcüklerin nesnelleştirilerek özel işaretler, deyişler, tılsımlı biçimler haline getirilmesi, bunların sihir ve büyü alanında kullanılması, unutulmayan, ezberlenen özel biçimlerle tekrar edilmesi, şiirin doğuşunu hazırlayan en eski etkenlerdir. Bu yönden denilebilir ki, yazı şöyle dursun, tam konuşma dilinin bile gerçekleşmediği, insanın ve insanlığını en eski tarihinde şiir ve şiir dili vardır. Demek ki, edebiyat, dilden önce idi.
Bununla beraber gerçek şiir ve edebiyat yazının bulunup kullanılmasından sonra gelişmiştir. Sanat dışı konularda (politika, hukuk, mektup vb. alanlarda) bile ilk yazılı metinler, edebiyata yakın, destanî, güzellik iddiası ile yüklü oldukça nesnel eserler olmuşlardır.
Türkçe-Edebiyat
- "Han Duvarları" şairi Faruk Nafiz Çamlıbel, Hayatı ve Eserleri
- 10. Sınıf Dil Anlatım 1. Dönem 1. Yazılı Soru ve Cevapları
- 10. Sınıf Dil ve Anlatım 1. Dönem 1.Yazılısı ve Cevapları
- 10. Sınıf Dil ve Anlatım 1. Dönem 2. Test Yazılısı ve Cevap Anahtarı-Yeni
- 10. Sınıf Dil ve Anlatım 1. Dönem 2. Yazılı Soruları ve Cevapları-Yeni
- 10. Sınıf Dil ve Anlatım 1. Dönem 3. Yazılı Soruları Güncel-Test Soruları
- 10. Sınıf Dil ve Anlatım Kitabı EKOYAY-Cevapların Tamamı
- 10. Sınıf Dil ve Anlatım Performans ve Proje Ödevi Hazırlanabilecek Konular
- 10. Sınıf Türk Edebiyatı 1. Dönem 2. Yazılı Soruları ve Cevapları-Yeni
- 10. Sınıf Türk Edebiyatı 1. Dönem 3. Yazılı Soru ve Cevapları-Test Güncel
- 10.Sınıf Edebiyat 2.Dönem 1.Yazılı Soruları
- 11. Sınıf Türk Edebiyatı 1. Dönem 1. Yazılı Soruları ve Cevapları-Güncel
- 11. Sınıf Dil ve Anlatım Kitabının Tüm Cevapları- Hazır Cevaplar
- 11. Sınıf Dil ve Anlatim 1. Dönem 1. Yazılı Soruları ve Cevapları
- 11. Sınıf Edebiyat Çalışma Kitabı Cevapları- Yeni
- 11. Sınıf Türk Edebiyatı Dersi 1. Dönem 2. Yazılı Soruları ve Cevapları-Yeni
- 12. Sınıf Dil ve Anlatım 1. Dönem 2. Yazılı Soruları ve Cevaplar-Yeni
- 12. Sınıf Türk Edebiyatı 1.Dönem 1.Yazılı Soruları ve Cevapları-Yeni
- 2. Sınıf Öğrencileri için Türkçe Sınavı: Eylemleri (Fiilleri) Tanıyormuyuz?
- 2009 ÖSS Türkçe Soruları
- 2015 YGS Türkçe Konulara Göre Soru Dağılımı
- 5. Sınıf Türkçe 1. Dönem 1. Yazılı Soru ve Cevapları (Yeni)
- 5. Sınıf Türkçe Dersi 1. Dönem 2.Yazılı Soruları- Test Yeni Sınav
- 5.Sınıf Türkçe 1. Dönem Yazılı Soruları ve Cevapları
- 6 Sınıf Türkçe 1. Dönem 3. Yazılı Ortak Test
- 6. Sınıf Türkçe 1.Dönem 1.Yazılı Soruları(Test)
- 6. Sınıf Türkçe 1.Dönem 2.Yazılı Test
- 6. Sınıf Türkçe 2. Dönem Son Yazılı Soruları
- 6. Sınıf Türkçe Testleri-1 (Cevaplı Testler)
- 6.Sınıf Türkçe 1.Dönem 3.Yazılı Soruları Test