Hazır | Konular | Kitaplar

Türkçe Performans Ödevi: Sözcükte Yapı

Sözcükte kök ve ek çok önemlidir. Eğer kök yalın halde ise yada yapım eki almadıysa o zaman basit yapıda bir kelime vardır karşımızda.

Yapım eki alanlar "Türemiş", en az iki kökün birleşmesi ile oluşan kelimelere ise, "Birleşik" Kelimeler deriz.

Türkçede sözcüklerin yapısı incelendiğinde bazılarının yapım eki almadan (kitap, kitaplar); bazılarının yapım eki alarak (kitapçı, kitaplık) kullanıldığını; bazılarının ise iki sözcüğün bir araya gelmesiyle (kitabevi, kitapsever) oluştuğunu görüyoruz.

Buna göre, Türkçede sözcükler, yapı bakımından üçe ayrılır:

1. Basit Sözcük

Hiçbir yapım eki almamış sözcüktür. Basit sözcükler çekim eki alabilir.

Bahçede pembe güller açmış.

Bu cümlede tüm sözcükler yapıca basittir. Çünkü sözcüklerin hiçbiri yapım eki almamıştır. Cümlede ek alan sözcükler ise çekim eki almıştır. “Bahçe” sözcüğü bulunma durumu eki (-de), “gül” sözcüğü çoğul eki (-ler), “aç-” eylemi ise miş’li geçmiş zaman kipi eki (-miş) almıştır.

2. Türemiş Sözcük

En az bir yapım eki almış sözcüktür. Türemiş sözcükler çekim eki de alabilir.

Yaşamda zorluklarla karşılaşılır.

Bu cümlede bütün sözcükler türemiştir; çünkü her sözcük en az bir yapım eki almıştır.

yaşamda

yaş: isim kökü

-a: isimden liil yapım eki

-m: fiilden isim yapım eki

-da: bulunma durumu eki



zorluklarla

zor: isim kökü

-luk: isimden isim yapım eki

-lar: çoğul eki

-la: vasıta eki



karşılaşılır

karşı: isim kökü

-laş: isimden fiil yapım eki

-ıl: fiilden fiil yapım eki

-ır: geniş zaman kip eki

Not: Bazı sözcüklerdeki yapım ekleri zor fark edilir, bu sözcüklere dikkat etmek gerekir.

ılık > ılı – k fiilden isim yapım eki

ışık > ışı – k fiilden isim yapım eki

batı > bat – ı fiilden isim yapım eki

doğu > doğ – u fiilden isim yapım eki

uyku > uy(u) – ku fiilden isim yapım eki

oynuyor > oy(u)n – (a)u – yor fiilden isim yapım eki

yaşıyor > yaş (a) – ı – yor isimden fiil yapım eki

ilerliyor > iler (i) – (le) li – yor isimden fiil yapım eki

kıvrım > kıvır – (ı) m fiilden isim yapım eki

3. Bileşik Sözcük

İki sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu yeni sözcüklerdir. Bileşik sözcükleri, uzun ve ayrıntılı bir konu olduğu için türlerine göre sınıflandırarak anlatmayı tercih edeceğiz.

A. Bileşik İsim

İki sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu sözcüklerdir. Bileşik isimler şu şekillerde oluşur:

İsim soylu sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşur. (isim + isim)

aslanağzı, gökyüzü, hanımeli…

Sıfatların isim soylu sözcüklerle bir araya gelmesiyle oluşur. (sıfat + isim)

anayasa, Eskişehir, Kocatepe…

İsim soylu sözcüklerle fiillerin bir araya gelmesiyle oluşur. (isim + fiil)

varyemez, mirasyedi, imambayıldı…

Fiil soylu sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşur. (fiil + fiil)

vurdumduymaz, biçerdöver, gelgit…

İsim soylu sözcüklerle fiilimsilerin bir araya gelmesiyle oluşur. (isim + fiilimsi)

gökdelen, cankurtaran, kardelen…

(fiilimsi + isim)

bilirkişi, yanardağ, atardamar

Yansıma sözcüklerin bir araya gelmesiyle oluşur. (yansıma + yansıma)

çıtçıt, gırgır, şakşak…

B. Bileşik Sıfat

İki sözcüğün bir araya gelmesiyle oluşan, sıfat görevinde kullanılan sözcüklerdir. İki sözcüğün bir araya gelerek tek bir kavramı karşılamasıyla oluşan sıfatlara, “anlamca kaynaşmış bileşik sıfat” denir.

Gün geçtikçe vurdumduymaz bir toplum oluyoruz.

Toplumda boşboğaz insanlar sevilmez.

Annesi ona kahverengi bir kazak almış.

Sana birkaç soru soracağım.

O, hiçbir zaman yalan konuşmazdı.

Biçimsel olarak ayrı yazılmalarına karşın belli bir kurala bağlı olarak oluşan sıfatlara “kurallı bileşik sıfat” denir. Bunlar aşağıdaki şekillerde oluşturulur:

Sıfat ve takısız ad tamlamalarına “-lı, -li, -lık, -lik, -sız, -siz” eki getirilerek bileşik sıfat (sıfat grubu) yapılır.

kırmızı şapka – lı kız

iyi huy – lu çocuk

taş duvar – lı bahçe

kurşun kubbe – li camii

üç asır – lık çınar

on yıl – lık çalışma

beş para – sız insan

bahçe – si büyük konak

kapı – sı açık ev

kalp – i temiz insanlar

saç – ı uzun çocuk

Sıfat tamlamalarında sıfatla isim yer değiştirilip isme iyelik eki (-i, -i, -sı, -si) getirilerek bileşik sıfat (sıfat grubu) yapılır.

bahçe – si büyük konak (büyük bahçe)

kapı – sı açık ev (açık kapı)

kalp – i temiz insanlar (temiz kalp)

saç – ı uzun çocuk (uzun saç)

orman -ı güzel köy (güzel orman)

C. Bileşik Fiil

Birden fazla sözcüğün bir araya gelerek oluşturduğu fiillerdir. Bileşik fiiller oluşturulma biçimlerine göre üçe ayrılır:

1. Yardımcı Fiille Yapılan Bileşik Fiil

İsim soylu bir sözcüğün yardımcı bir fiille (olmak, etmek, eylemek, kılmak, buyurmak) bir araya gelerek oluşturduğu bileşik fiildir. Günümüzde daha çok, “etmek” ve “olmak” yardımcı fiilleri kullanılmaktadır.

Soğuklardan hasta oldu. (hasta + olmak)

Tanıştığımıza memnun oldum. (memnun + olmak)

Onlar bize yardım etti. (yardım + etmek)

Bu olay hepimizi mutlu etti. (mutlu + etmek)

Hastamız iki günde iyi oldu. (iyi + olmak)

Not: Bazı yabancı asıllı sözcüklerle bu tür bileşik fiil yapıldığında ses düşmesi veya ses türemesi görülür. Bu bileşik fiiller bitişik yazılır.

emir etmek > emretmek (ses düşmesi)

kayıp olmak > kaybolmak (ses düşmesi)

sabır etmek > sabretmek (ses düşmesi)

his etmek > hissetmek (ses türemesi)

af etmek > affetmek (ses türemesi)

ret etmek > reddetmek (ses türemesi)

Not: Bazı bileşik fiiller oluşturulurken hiçbir ses olayı meydana gelmez. Bu fiilleri oluşturan sözcükler arasında ulama olduğu için bitişik gibi okunur. Ancak yazımda ayrı yazılır.

terk etmek

park etmek

fark etmek

ayırt etmek

Not: Bazı durumlarda “olmak” ve “etmek” yardımcı fiil değil, asıl fiil olarak kullanılır.

Bu arsa ne kadar eder?

Henüz akşam olmadı.

Sokakta kavga olmuş.

2. Kurallı Bileşik Fiil

İki fiilin belli kurallarla bir araya gelmesiyle oluşur. Bu fiillerden birisi kalıplaşmış şekilde kullanılır. Kurallı bileşik fiiller oluşturulma biçimlerine göre dörde ayrılır:

a. Yeterlik Fiili (fiil + ebilmek)

Cümleye bir işi yapabilme, bir işi yapmaya gücü yetme anlamı katar.

Sen, bu valizi tek başına yukarı çıkarabilirsin.

Bu soruyu rahatlıkla çözebilirim.

Not: Yeterlik fiilinin olumsuzunda “ebilmek” kalıbının “-bil-” bölümü düşer.

yazabilmek > yazamamak

(yazabilmemek değil)

Çocuk çantayı zorla taşıyabildi.

Çocuk çantayı taşıyamadı.

Çocuk çantayı taşımadı.

Bu cümlelerden birincisinde “taşıyabildi” eylemi yeterlik fiilinin olumlu kullanımıdır. İkinci cümledeki “taşıyamadı” fiili, yeterlik fiilinin olumsuz kullanımıdır. Üçüncü cümledeki “taşımadı” fiili ise “taşımak” fiilinin olumsuz kullanımıdır ve bileşik fiil değildir.

Not: Yeterlik fiilinin bazı kullanımları, yeterlilik değil olasılık anlamı taşır. Olasılık anlamının olumsuz kullanımında da “bilmek” fiilinin düşmediği görülür.

Onlar, yarın Ankara’ya gidebilir.

Onlar, yarın Ankara’ya gitmeyebilir.

b. Tezlik Eylemi (fiil + ivermek)

Cümlede bildirilen fiilin acele, çabuk bir biçimde gerçekleştiğini ifade eder.

Bir gün içinde bütün işleri bitiriverdi.

Yarına kadar bu ödevleri de yazıver.

Dün gece elektrikler kesiliverdi.

Çocuklar bugün de oynamayıversin.

Not: Tezlik fiilinin olumsuzu iki şekilde yazılabilir.

Onun hatalarını bazen görmeyiver.

Onun hatalarını bazen görüverme.

c. Sürerlik Fiili (fiil + ekalmak, edurmak, egelmek)

Cümlede bildirilen fiilin devamlı bir şekilde yapılmakta olduğunu ifade eder.

Bu alışkanlıkları bu yaşına kadar süregeldi.

Siz evde bekleyedurun, birazdan çıkarız.

Küçük çocuk, ablasının arkasından bakakaldı.

d. Yaklaşma Fiili (fiil + eyazmak)

Cümlede bildirilen fiilin gerçekleşmeye yaklaştığını ama gerçekleşmediğini ifade eder. Yani cümleye “az kalsın”, “neredeyse” anlamı katar. Yaklaşma bileşik fiili günümüz Türkçesinde sık kullanılmamaktadır.

Elimdeki vazo, balkondan düşeyazdı.

Geçen haftaki kazada bütün ailesi öleyazdı.

3. Anlamca Kaynaşmış Bileşik Fiil

Bir veya birden fazla ismin bir fiille bir araya gelmesiyle oluşan bileşik fiildir. Bu bileşik fiillerde bulunan fiiller gerçek anlamından uzaklaşır, diğer sözcüklerle kaynaşarak yeni bir fiili karşılar.

Arkadaşım öğretmenden söz istedi.

Bu cümlede “istemek” fiili tek başına bir eylemi karşılamamaktadır. Yanındaki “söz” sözcüğüyle birlikte anlamca kaynaşıp “konuşmak için izin almak” anlamında bir fiili karşılamaktadır. Bu yüzden bu cümledeki fiil “söz istemek” fiilidir.

Bu öğrenciler iyice gözden düştü.

Bu işlere kafa yormalısın.

Öğrenciler anlatılanlara kulak kesildi.

Onların bu işi yapamayacağını ileri sürdü.

Onun şiirleri bu şiirler yanında sönük kaldı.

Not: Bazı anlamca kaynaşmış bileşik eylemlerde bütün sözcükler, gerçek anlamlarından uzaklaştığı için bu sözcükler bitişik yazılır.

varsaymak, öngörmek, vazgeçmek…

Not: Bazı eylemler, anlamca kaynaşmış bileşik eylemlerle karıştırılabilir. Bunları ayırt etmek için cümlenin anlamına dikkat etmek gerekir.

Kardeşini kötü durumdan kurtarmak için elini oynatmadı.

Felç geçiren hasta bugün elini oynatmadı.

Birinci cümlede “elini”, “oynatmamak” sözcükleri anlamca kaynaşarak “”hiçbir girişimde bulunmamak” anlamında kullanılmıştır. Yani bileşik bir eylemdir. İkinci cümlede ise “el” ve “oynatmamak” sözcükleri gerçek anlamda kullanılmıştır. Yani bu cümlede bileşik eylem yoktur.

Çözümlü Örnekler

Örnek 1:

Türemiş sıfatlar, adlarla fiillerin kök ya da gövdelerine yapım ekleri getirilerek oluşturulur.

Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde bu yolla yapılmış bir sıfat vardır?

A) Güneş balçıkla sıvanmaz.

B) Korkunun ecele faydası yoktur.

C) Her ağacın meyvesi olmaz.

D) Mızrak çuvala sığmaz.

E) İşleyen demir pas tutmaz.

(2000 – ÖSS)

Çözüm:

E seçeneğindeki “işleyen” sözcüğü “-le” ve “-en” yapım eklerini alarak demir adını niteleyen bir türemiş sıfat olmuştur.

Cevap E



Örnek 2:

“Türkçede bileşik eylemler, ad soylu bir sözcükle yardımcı eylemlerden oluşan öğelerdir.”

Bu tanımın dışında kalan bileşik eylem, aşağıdakilerden hangisinde vardır?

A) Bunun böyle olacağını hissetmiştim.

B) Aceleye gerek yok, biraz sabret.

C) Nasıl oldu bilmem, birden ortadan kayboldu.

D) Kaç gündür bu daracık yere hapsolduk.

E) Artık bastonsuz yürüyebiliyormuş.

(1982 – ÖSS)

Çözüm:

A seçeneğinde “hissetmiştim”, B seçeneğinde “sabret”, C seçeneğinde “kayboldu”, D seçeneğinde “hapsolduk” bileşik eylemleri yardımcı eylemlerle kurulan bileşik eylemlerdir. E seçeneğindeki “yürüyebiliyormuş” bileşik eylemi kurallı bileşik eylemlerden yeterlik eylemidir.

Cevap E



Örnek 3:

“Gecekondu, uyurgezer, mirasyedi, ateşkes” gibi bileşik sözcükler, aşağıdaki yöntemlerden hangisiyle oluşmuştur?

A) Her iki sözcük de kendi öz anlamı dışında kullanılmıştır.

B) Birinci sözcük kendi öz anlamı dışında kullanılmıştır.

C) İkinci sözcük kendi öz anlamı dışında kullanılmıştır.

D) Eylem soylu sözcükler, birleştikleri sözcükle birlikte tür bakımından değişikliğe uğrayarak ad ve sıfat oluşturmuştur.

E) Ses değişimi yoluyla oluşan bileşik sözcüklerde, iki ünlü kaynaşmış ya da hece düşmesi olmuştur.

(1989 – ÖYS)

Çözüm:

Verilen örnek sözcükleri incelediğimizde eylem soylu sözcüklerle (konmak, uyumak, gezmek, yemek, kesmek), ad soylu sözcüklerin (gece, miras, ateş) bir araya gelip ad ve sıfat oluşturduğunu görüyoruz.

Cevap D



Örnek 4:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “etmek” sözcüğü yardımcı eylem olarak kullanılmamıştır?

A) Bu konuda ona ancak sen yardım edebilirsin.

B) Evde yoktuk; misafirlerimizi yolcu etmeye gitmiştik.

C) Bu ödülü çoktan hak ettiğini o da biliyordu.

D) Bu tablo sence on bin lira eder mi?

E) Bunu, birçok kez kendisinden rica ettim.

(1982 – ÖSS)

Çözüm:

Verilen seçeneklere baktığımızda “etmek” sözcüğü, A seçeneğinde “yardım” sözcüğüyle, B seçeneğinde “yolcu” sözcüğüyle, C seçeneğinde “hak” sözcüğüyle, E seçeneğinde “rica” sözcüğüyle birleşerek bileşik eylem oluşturmuştur.

Cevap D



Örnek 5:

Kimi sıfat takımlarında adla sıfatın yeri değiştirilip, ada bir iyelik eki (-i, -si) eklenerek bir sıfat grubu (bileşik sıfat) oluşturulur.

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu yolla yapılmış bir sıfat grubu vardır?

A) Okul müdürümüz uzun boylu, sert bakışlı, oldukça genç biriydi.

B) En büyük arzusu, salonu geniş bir eve sahip olmaktı.

C) Güzel değil fakat okunaklı bir yazısı vardı.

D) Bahçedeki iri gövdeli çınarın altında oturmayı çok severdi.

E) Okulun yıkık bahçe duvarını nihayet onarmışlardı.

(1987 – ÖSS)

Çözüm:

B seçeneğinde “salonu geniş” sıfat grubu (bileşik sıfat), “geniş salon” sıfat tamlamasının, tamlayan ve tamlananın yer değiştirmiş şeklidir.

Cevap B 



Örnek 6:

Aşağıdakilerin hangisinde birden çok bileşik fiil vardır?

A) Kimi benim gibi erir derinden Kimi senin gibi çok mutlu olur

B) Bahsetti derinden ona halim Aşkın bu onulmaz yarasından

C) Soldu günden güne sessiz soldu Dediler hep: “Kıza bir hal oldu!”

D) Bir öğreniversin aşkı Ağacı o vakit seyredin

E) Dalıveriyoruz arada bir Belli, bir şey var aramızda

(1992-ÖYS)

Çözüm:

D seçeneğinde “öğreniversin” sözcüğü, kurallı bileşik eylemken “seyredin” sözcüğü, yardımcı eylemle yapılan bileşik eylemdir.

Cevap D



Örnek 7:

Aşağıdaki cümlelerin hangisinin yüklemi yapı bakımından ötekilerden farklıdır?

A) Kitabın son sayfasını dikkatlice okuttu.

B) Babasının gözüne girmek için çok çabalıyor.

C) Öğretmenin sorduğu ikinci soruyu bilemedi.

D) Kemal, geçen hafta çok kötü hastalanmış.

E) Dergimizin kapağını bu sayısında yeniledik.

Çözüm:

A seçeneğindeki “okuttu”, B seçeneğindeki “çabalıyor” D seçeneğindeki “hastalanmış”, E seçeneğindeki “yeniledik” sözcükleri yapım eki aldığından türemiş eylemdir. C seçeneğindeki “bilemedi” sözcüğü ise “bilebilmek” yeterlik fiilinin olumsuz şeklidir, yani bileşik eylemdir.

Cevap C



Örnek 8:

“Bileşik sözcükler ad tamlamasının kaynaşıp kalıplaşmasıyla oluşabilir.”

Aşağıdaki cümlelerin hangisinde altı çizili sözcük, bu yolla oluşturulmuştur?

A) Gemi birazdan Yenikapı’dan kalkacak.

B) Onlar Bozcaada’da oturuyormuş.

C) Çocuklar bahçede kartopu oynuyor.

D) Sonbaharda Abant Gölü çok güzel olur.

E) Büyükbabam yarın bize ziyarete gelecek.

Çözüm:

A seçeneğindeki “Yenikapı”, B seçeneğindeki “Bozcaada”, D seçeneğindeki “Sonbahar”, E seçeneğindeki “Büyükbabam” sözcükleri sıfat tamlaması şeklinde oluşurken C seçe-neğindeki “kartopu” sözcüğü ise ad tamlaması şeklinde oluşmuştur.

Cevap C



Örnek 9:

(I)Yaşamı kendince (II)algılayıp (III)yorumlamak (IV)yerine önüne konduğu gibi kabul eden insanlar, (V)düşünce tembelidir.

Yukarıdaki altı çizili sözcüklerden hangisi, yapısı bakımından ötekilerden farklıdır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

(1999 – İPTAL)

Çözüm:

Cümleyi incelediğimizde “yaşamı” (yaş-a-m-ı), “algılayıp” (al-gı-la-y-ıp), “yorumlamak” (yor-um-la-mak), “düşünce” (düş-ün-ce) sözcüklerinin yapım eki aldığını görüyoruz. Yapıca türemiş sözcüktür. IV nolu sözcük olan “yerine” (yer-i-n-e) sözcüğünde ise yapım eki yoktur. Yapıca basit sözcüktür.

Cevap D
Türkçe-Edebiyat