Hazır | Konular | Kitaplar

Türkçe Ödevi (5.sınıf)

Türkçe Ödevi (5.sınıf)

Evde yapılacak performans ödevi



GÖKYÜZÜNDE BELİREN TUHAF DELİK

Bir gün ansızın hiç beklenmedik bir anda gökyüzünde bir delik belirdi ve küçük bir serçe bu delikten içeri düştü.



Bunu gören insanlar ‘’Ne kadar dikkatsiz bir serçe,’’ dediler. ‘’Uçtuğu yere bakmadan mı uçuyor ne?’’


Hiç kimsenin aklına gökyüzünde bir deliğin ne aradığını sormak gelmedi.




Delik yavaş yavaş büyüdü. Birkaç hafta sonra güneye göç etmekte olan bir göçmen kuş kafilesi deliğin içine düşerek kayboldu.


‘’Ne kadar sorumsuz bir liderleri varmış,’’ dedi insanlar. ‘’Öyle haritasız, pusulasız yola çıkarsa böyle olur işte.


Kuş beyni diye boşuna dememişler. ‘’ Aradan çok zaman geçmemişti ki bir çocuk uçurtmasını delikte kaybetti.


Babası durumdan yakınmaya başladı ama herkes onu susturdu. ‘’Bu kadar önemli sorunların arasında bir çocuğun uçurtması ile mi uğraşalım yani?’’ diye çıkıştılar.



‘’Kendisine yeni bir uçurtma yapsın ve delikten uzakta uçursun.’’



Delik büyüdükçe büyüdü. Sonunda o kadar kocaman oldu ki yağmur bulutlarını yutmaya başladı.


Bu duruma kaygılanmaya başlayan çiftçiler ‘’ Bir şeyler yapmak gerekmez mi?’’ diye sordular. ‘’Ya atalarımız susuz kalırsa?’’


Aldıkları cavap ‘’Yağmuru beklemeyin, borular döşeyip suyunuzu nehirden getirin, barajlardan gelen suyla tarlalarınızı sulayın’’ oldu.


Çiftçiler kendilerine söyleneni yaptılar. hiçbiri bu nehirlere su nereden geliyor, yağmur olmazsa barajlar nasıl dolar diye düşünmedi.

Delik büyümesine devam etti. Sonunda uçakları da yutacak kadar kocaman oldu.

Deliğin etrafına kırmızı balonlar koyarak ‘’ DİKKAT GÖKYÜZÜNDE DELİK VAR.’’diye uyarı levhaları asmayı herkes yeterli buldu.


Sonunda delik o kadar büyüdü ki havadaki her şeyi içine almaya başladı.


Zavallı kuşlar uçmaya cesaret edemez oldular, uçaklar havaalanlarından ayrılamadılar.

Havaya attıkları top delikte kaybolduğundan çocuklar top oyunlarını unuttular.

Tüm bunlara karşı yine de insanlar olup bitenlerin kabahatini kuşlara ve pilotlara yüklemeye devam ettiler.



Nihayet kış geldi ve havalar soğudu. İlk karın yağışı her zamanki gibi insanlara neşe verdi.

Gri renkli şehrin bembeyaz bir örtü ile kaplanışı, kar tanelerinin döne döne inişi herkesin hoşuna gitti.

Çocuklar kartopu oynadılar, yokuşlardan aşağı kızakları ile kaydılar. Ne var ki kar durmak bilmeden yağmaya devam etti.


Gökyüzündeki delikten yağan karın sonu gelmiyordu. Caddeler, tren istasyonları, parklar karla örtüldü. Arabalar karın altında kayboldular.


İnsanlar büyük bir korkuya kapıldı. ‘’Çabuk! Hemen bir şeyler yapmalıyız. Yoksa hepimiz karın altında kaybolacağız!’’

Gökyüzündeki delik o kadar büyüktü ki kimse bu kocaman deliği neyle kapatmak gerektiğini bilmiyordu.


Sonunda ortaya bir terzi çıktı. ‘’Kocaman bir yama yapalım.’’ dedi. ‘’Eğer hepiniz deliği örtecek kadar büyük bir yama yapmama yardım ederseniz ben de bir balonla gökyüzüne çıkıp deliği kapatabilirim.’’


Bunun üzerine tüm şehir halkı evlerindeki artık mavi kumaşları toparladılar, birbirlerine ekleyerek kocaman bir yama yaptılar.


Sonra da şehrin merkezindeki alana giderek balonunu hazırlamakta olan gözü pek terzinin etrafında toplandılar.


Terzi, balona en uzun ve en keskin iğneleri ile en sağlam mavi iplik makarasını özenle yerleştirdi.


Karın artığını gören insanlar ‘’Çabuk ol…Çabuk ol!’’ diye telaşla bağırdılar. ‘’Kar hızını arttırdı. Çabuk olmazsan kar hepimizi yutacak!’’



Terzi şehir halkının hazırladığı yamayı kaptı ve balona doğru koşmaya başladı.


Ama koşarken ayağı tökezledi ve yama yere, kalabalığın ayakları altında ezilerek çamur halini almış olan karların arasına düştü.


‘’Yıkamaya zaman yok, yamayı al ve koş!’’diye bağırdı insanlar. ‘’Ne olur durma, çabuk ol!’’


Terzi ayağa kalktı ve çamurlu yamayı arkasında sürükleyerek balona ulaştı.


Balonu gökyüzüne doğru yükseldiğinde meydana toplanmış olan şehir halkı tüm güçleri ile balonun iplerine asıldılar.

Birbirlerine ‘’Aman sıkı tutun da balon delikten düşmesin!’’ diye bağırdılar.


Terzi işinin ustasıydı. İğneler ile ipliği inanılmazbir marifetle kullanıp yamayı yerine dikti. Kısa bir süre sonra kar durdu.


İnsanlar büyük bir sevinçle kurtuluşlarını kutlamaya başladılar ve terziyi kahraman ilan ettiler.


Böylece şehir kar altında kaybolup gitmekten kurtulmuş oldu ama gökyüzündeki çamurlu yama öylece yerinde kaldı.


Yıllar boyunca insanlar başlarını gökyüzüne kaldırdıklarında kendilerine vurdum duymazlıklarını hatırlatan bozbulanık çirkin yamayı gördüler.


Bu onlara ders oldu. O günden sonra ne denli ufak olursa olsun, vakitlice davranmak için gözlerini dört açıp yerleri, gökleri, denizleri dikkatle izlediler.


Ne çare çirkin yamadan sonsuza kadar kurtulamadılar.


Ödev ve Yapılması Gerekenler:



1- Hikayeyi oku.
2- Türkçe defterini özetini yaz, resimle.
3- Hikaye ile ilgili beş soru yaz, cevapla.
4- Bilmediğin sözcüklerin anlamını sözlükten bul, yaz, birer cümlede kullan.
5- Hikayede geçen deyimleri bul, anlamını yaz.




Bu soruların cevaplarını ve ödevin yapılmış halini isteyenler alttaki yorum bölümünden belirtsinler lütfen...