Hazır | Konular | Kitaplar

Dil ve Anlatım Ödevi: Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri

Dil ve Anlatım Ödevi: Türkçenin Dünya Dilleri Arasındaki Yeri

I-DİLLERİN SINIFLANDIRILMASI VE TÜRKÇENİN
DÜNYA DİLLERİ ARASINDAKİ YERİ
 
1-Yapısı Bakımından Diller
 
a-Tek Heceli Diller (Yalınlayan Diller)

Bu grupta yer alan dillerin en belirgin özelliği tek
heceden oluşan sözcüklere dayanması, sözcüklerin ek
almaması ve çekime girmemesidir.

Cümle içinde yer değiştirerek ve başka sözcüklerle yan yana
gelerek anlam farkı oluşturulur.

Bu dillerde anlam özellikle vurgu ve tonlamalarla sağlanır.

Çince, Tibetçe ve Endonezya dilleri bu gruba girer.


b-Çekimli Diller (Bükümlü Diller)

Bu dillerin en belirgin özelliği, sözcük kökünün
değişebilmesidir.

Sözcükler türetilirken veya çekimi yapılırken sözcük
köklerindeki ünlüler değişebilir.

Hami- Sami Dilleri ile Hint Avrupa Dilleri bu gruba girer.
 
c-Eklemeli- Bitişken (Bağlantılı) Diller

Bu dillerde kelimenin kökünde herhangi bir değişiklik olmaz.

Sözcüğün köküne eklenen yapım ve çekim ekleriyle yeni sözcükler veya
anlamlar oluşturulur.

Türkçe, Korece, Macarca, Moğolca, Fince gibi diller bu grupta yer alır.
 
2-Köken Akrabalığına Dayanan Diller

a-Hint Avrupa Dil Ailesi
 
a (1)- Avrupa Kolu

Cermen Dilleri: Almanca, Flemenkçe, İngilizce, İskandinav dilleri


Roman Dilleri: Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Portekizce,


Rumence
İslav Dilleri: Rusça, Bulgarca, Lehçe, Sırpça, Slovakça, Yunanca, Arnavutça


 
a (2)- Asya Kolu
Farsça, Hintçe, Ermenice
 
b-Hami – Sami Dil Ailesi
Arapça, İbranice

c- Çin – Tibet Dilleri
Çince, Tibetçe, Siyamca, Birmanca


d- Ural – Altay Dil Ailesi
 
d (1)- Ural Kolu
Samoyetçe, Macarca, Fince, Estonca
 
d (2)- Altay Kolu
Türkçe, Moğolca, Mançuca
 
Not:
Türkçe, Ural – Altay dil ailesinin Altay koluna mensuptur.

Türkçe, yapı bakımında ise eklemeli diller grubuna girer.

Türkçe, sondan eklemeli bir dildir.




II-SÖZCÜKTE YAPIYLA İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

 
a-Biçim (Şekil) Bilgisi (Morfoloji)

Bir dildeki kök ve ekleri, bunların birleşme yollarını, eklerin anlam ve görevlerini ve dilin sözcük yapısını inceleyen dil bilgisi dalıdır.


 
b-Kök:

Sözcüğün bölünemeyen anlamlı en küçük birimidir.

İsim kökü ve fiil kökü olmak üzere ikiye ayrılır.

Kök olan sözcüğe “-mak, -mek” mastar ekleri getirildiğinde anlam
bozulmazsa fiil köküdür, anlam bozulursa isim köküdür.

Anlamak, çağırmak, dinlemek, araştırmak... (fiil kökü)

huzur, insan, dünya, gün... (isim kökü)
 


c-Ortak Kök:

Bazı sözcükler hem isim kökü hem de fiil kökü olmaya uygundur. Bu tip
köklere ortak kök denir.

Bunlar, kullanıldıkları cümledeki anlama göre değişir.
 
Her sene bu aylarda yaylaya göç edilir.

İstanbul en fazla göç alan kenttir.

Evdeki boyalarla çizilen duvarları boyadı.

En az sizin kadar ben de buralarda eskiyim.

Yaşlandığımız için fikirlerimiz de eskidi.

Bu sıvaları zamanında babası yapmış.

Koca inşaatı iki günde sıvadılar.
 
Uyarı:

Ortak kök ile sesteş kök karıştırılmamalıdır.

Ortak kökte tek anlam varken sesteş kökte birden
fazla anlam vardır.

var, yüz, ben, bin, kır... (sesteş)

eski, boya, sıva, göç... (kökteş)


2013- LYS
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde “-ıntı,-untu/-üntü”
ekinin kullanıldığı sözcük, kökü bakımından
diğerlerinden farklıdır?
 
A) Bu bölgede yapılan kazılarda arkeologlar, eski
uygarlıklara ait yeni buluntulara rastladılar.

B)Kişi yersiz kuruntularından kurtulmak için dostlarına,
arkadaşlarına daha fazla güvenmeli ve inanmalıdır.

C)İçi süprüntü dolu küreği merdivenlerin dibindeki çöp
kutusuna boşaltmak için dışarı çıktı.

D)Kelimeyle kavram, dille düşünce arasındaki bağıntı
üstüne yapılan tartışmalar eski çağlara kadar gider.

E)Bozuntuya vermeden yanına gittim ve olanları bütün
çıplaklığıyla kendisine anlattım.


Cevap- C
 
d- Ek:
Tek başına bir anlamı olmayan, eklendiği sözcüğün
anlamını, türünü veya yapısını değiştirebilen ses veya
ses topluluklarıdır.

Yapım eki ve çekim eki olmak üzere ikiye ayrılır.