Hazır | Konular | Kitaplar

Psikoloji Proje Ödevi:"Çoklu Zeka Kuramı"

Çoklu Zeka Kuramı

Çoklu Zeka Kuramına göre, insan beyni, sözel-dilsel, mantıksal-matematiksel, müziksel-ritmik, görsel-uzamsak, içsel, kişilerarası, doğa ve bedensel-kinestetik zeka alanlarını içermektedir.

Geleneksel eğitim bunlardan il ikisini yani sayısal ve sözel alanı dikkate almaktadır. Diğerleri okullarımızda ihmal edilmektedir.

Oysa tek yönlü beslenme metabolizma üzerinde nasıl olumsuz etkiler oluşturuyorsa, tek yönlü zeka beslenmesi de zihin gelişimini potansiyel olarak sınırlamaktadır.

(Alt başlıkları görüntülemek için, üzerlerine dokunun.)


Çeşitli Zeka Alanları
Doğa Zekası
Görsel Zeka
İçsel – Duygusal Zeka
IQ Nedir?
Kinestetik – Bedensel Zeka
Mantıksal – Matematiksel Zeka
Müziksel – Ritmik Zeka
Sosyal – Kişiler Arası Zeka
Sözel – Dilsel Zeka

Üstün Zeka Nedir?
Üstün Zekalılık
Zeka Geriliği
Zeka Nedir?
Zeka Ölçümü
Zeka ve Başarı
Zeka ve Çevre
Zekanın Biyolojik Temelleri
Zekanın Yaşa Göre Gelişimi

Aileler çocuklarının iyi beslenip beslenmediğine iki açıdan bakmak durumundadır.

Birincisi fizikse beslenme, ikincisi ise zihinsel beslenmedir. Fiziksel beslenme ne yazık ki anne-çocuk savaşlarının en önemli konusunu oluşturmaktadır.

Anneler saatlerce televizyon reklamlarının karşısında çocuklarına yemek yedirdiklerinde kendilerini iyi hissetmektedir.

Oysa yeme bozukluğu, dikkat bozukluğu, konsantrasyon eksikliği bu tür annelerin neden olduğu olumsuzluklardan sadece bir kaçıdır.

Bu konuda gereksiz hassasiyet gösterilmektedir. Zihinsel beslenmede ise, daha vahim bir durum ortaya çıkmaktadır. Çünkü onun sonuçları, diğeri gibi açıkça gözlenememektedir.

Çocukların zihinsel beslenmesiyle aşırı derecede ilgilenmekle hiç ilgilenmemek arasında çok da fark yoktur.

Günümüzde bir çok öğretmen ve veli çocuklara aşırı biçimde yüklenerek gereksiz bir ilgi göstermektedir.

Oysa gelişimde “daha erken daha iyi değildir” kuralı unutulmamalıdır.

Zekayı geleneksel paradigmalarla ele almak, bu tür yanlışlara yol açabilmektedir.

Çoklu Zeka Kuramı zekaya ilişkin geleneksel anlayışların eksiklerini vurgulamakta ve yeni bir pencere sunmaktadır.

Zekayla ilgili eski ve yeni anlayışların kısa bir karşılaştırması aşağıdaki tabloda sunulmuştur.

Zekaya İlişkin Eski Bakış Açısı

Zekaya İlişkin Yeni Bakış Açısı


- Zeka sabittir.

- Zeka geliştirilebilir.


- Zeka niceliksel olarak ölçülebilir.

- Zeka herhangi bir performansta veya problem çözme sürecinde sergilendiğinden sayısal olarak hesaplanamaz.


- Zeka tekildir.

- Zeka çeşitli yollarla ortaya konulabilir.

- Zeka gerçek yaşamdan soyutlanarak ölçülür.

- Zeka bağlam/gerçek yaşam durumlarında ölçülür.


- Zeka öğrencileri sıralamak ve olası başarılarını kestirmek için kullanılır.

- Zeka bireylerin gizil güçlerini ve onların başarılı olabilecekleri farklı yolları anlamak için kullanılır.


Zeka soyut bir kavramdır.Bu nedenle de hep merak edilen, çerçeveleri çizilmeye çalışılan, sorgulanan bir canlı özelliği haline gelmiştir.

Terimin ortaya çıkışı Aristoteles’e kadar uzanmaktadır. Günümüze dek araştırmacılar insan zihninin yapısını davranışlarına bakarak anlamaya çalışmışlar ve çeşitli fikirler ortaya atmışlardır.

Zekayı ilk kez Galton ölçmeye çalışmıştır. Sperman 1927’de zekayı iki faktör kuramı ile tanımlamaya çalışmıştır.

Buna göre zeka, her türlü zihin etkinliğinde rol oynayan veya ihtiyaç duyulan zihinsel enerji olan genel faktörden ve belli bir zihin etkinliğinde rol oynayan veya ihtiyaç duyulan zihin gücü olan özel faktörden oluşmaktadır.

Thorndike zekayı soyut zeka, sosyal zeka ve mekanik zeka olmak üzere üçe ayırır.

Thorndike bir takım zihinsel yetenekler de belirlemiştir: sözel kavrama, hafıza, muhakeme, uzay ilişkilerini görselleştirme yeteneği, sayısal yetenek, sözel akılcılık,algısal hız(Bacanlı,1999:84).

Zekayı ilk kez kuramsal düzeyde inceleyen psikolog Guilford’dur.

Guilford’un geliştirdiği zeka testi, insanın bilişsel sisteminin yapısal bütünlüğü olduğu ve süreçlerle ilgili işlemlerin bireyden bireye farklılık gösterdiği görüşüne dayanır.

Guilford, zihin yapısını incelemiş ve zihinsel becerileri: işlemler , ürünler ve içerik olarak üç boyutta ele almıştır.

Ancak düşünmenin karmaşık ve çok soyut olması nedeniyle zihin yapısına ilişkin ayrıntıları açıklamada yeterli olmamıştır

Piaget ise zekanın, zeka testinden alınan puan olmadığını,zihnin değişme kendini yenileme gücü olarak belirtmiştir.

Sternberg, geliştirdiği üçlü zeka modelinde problem çözme sürecinde yürütücübiliş- üstbiliş ya da yönlendirici stratejilerinin dikkat çekmiştir.

Sperman 1920’li yıllarda zekanın g faktörü adını verdiği bir genel faktör ve bazı alt yeteneklerden oluştuğunu öne sürmüştür.

Ancak zekanın birkaç farklı zihinsek-l yetenek olduğu konusunda odaklaşanlar Sperman’ı ciddi anlamda eleştirmişlerdir(Bacanlı,1999:84).

Bloom(1998,63)’a göre ise genel zekanın ölçüleri, belli bir alanda gerçekleşecek olan başarıyı bu alanın bilişsel ön şartların kapsadıkları oranda yani bu alana özel bilişsel giriş davranışları ölçüsüyle örtüştükleri ve bu bilişsel giriş davranışlarının varlığını yansıttıkları oranda ortaya çıkarlar.

Zeka ile ilgili yukarıda değindiğimiz bilim adamlarından başka pek çok bilim adamı da önemli çalışmalar yapmışlardır.

Farklı teoriler ortaya atılmış, farklı zeka testleri geliştirilmiştir.

Zeka ile ilgili farklı alanlarda çalışmalar bütün hızıyla devam etmektedir