İstanbul'da 2 Adet Hırka-i Şerif Var
Peygamber Efendimiz’in, günümüze ulaşan iki hırka-ı şerifi de İstanbul’dadır.
Biri, Topkapı Sarayı’nda Hırka-i Saadet Dairesi’nde muhafaza edilen hırkadır.
Hırka-i Saadet denilen bu hırka-i şerif, Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethinden sonra kutsal emanetlerle birlikte İstanbul’a getirilmiş olup Has Oda’da muhafaza edilmektedir.
İkincisi ise, Veysel Karanî Hazretleri tarafından kardeşi Şihâbeddîn el-Üveysî’ye intikâl eden hırkadır.
Sultan Birinci Ahmed’in isteği üzerine Üveysî ailesi Fatih semtine yerleştirilmiş ve İstanbul halkının bu hırka-i şerîfi ziyaret etmesi sağlanmıştır.
Sultan Birinci Abdülhamid Han, Fatih semtinde bir hırka-i şerif odası yaptırmış, ardından Sultan Abdülmecid Hırka-i Şerif Camii’ni inşa ettirmiş (1851) ve hırka-i şerif burada muhafaza edilerek günümüze kadar ulaşmıştır.
Bu hırkanın geçmişi ise şöyledir:
Peygamberimize sallallahü aleyhi ve sellem vefâtı yaklaşınca, hırkanızı kime verelim? dediler. "Üveys-i Karânî'ye verin. Alıp giysin ümmetime de duâ etsin" buyurdu.
Hazret-i Ömer ve hazret-i Ali, Hırka-i şerîfi Veysel Karânî'ye verdiler.
Hırka-i şerîfi hürmetle (saygıyla) alıp, öptü, kokladı, yüzüne gözüne sürdü. Secdeye kapanıp şöyle duâda bulundu; "Yâ Rabbî! Sevgili Peygamber efendimiz, ben âciz kuluna hazret-i Ömer ve hazret-i Ali ile Hırka-i şerîflerini göndermiş" diyerek günâhkâr müslümanların affı için duâ etti.
Bir çok günâhkâr müslümanın affolduğu bildirilince, Hırka-i şerîfi hürmetle giydi. (Molla Câmî, Ferîdüddîn Attâr, Ebû Nuaym)
Veysel Karânî, kendisine hediye edilen Hırka-i şerîfi savaşta dahi yanından ayırmayıp canı gibi muhâfaza ederdi.
Veysel Karânî'nin vefâtından sonra titizlikle muhâfaza edilen Hırka-i şerîf, Şükrullah Efendi isminde bir şahıs tarafından 1618'de Osmanlı pâdişâhı Sultan İkinci Osman Hân'a getirilip hediye edildi.
Sultan Abdülmecîd Han bu Hırka-i şerîfin muhâfaza edilmesi için Fâtih civârında Hırka-i Şerîf Câmii'ni yaptırdı.
Her yıl Ramazân-ı şerîf ayında Şükrullah Efendinin torunları tarafından halka ziyâret ettirilen Hırka-i şerîf, üzerinde âyet-i kerîmeler yazılı altın işlemeli bir örtü içindedir
Biri, Topkapı Sarayı’nda Hırka-i Saadet Dairesi’nde muhafaza edilen hırkadır.
Hırka-i Saadet denilen bu hırka-i şerif, Yavuz Sultan Selim’in Mısır’ı fethinden sonra kutsal emanetlerle birlikte İstanbul’a getirilmiş olup Has Oda’da muhafaza edilmektedir.
İkincisi ise, Veysel Karanî Hazretleri tarafından kardeşi Şihâbeddîn el-Üveysî’ye intikâl eden hırkadır.
Sultan Birinci Ahmed’in isteği üzerine Üveysî ailesi Fatih semtine yerleştirilmiş ve İstanbul halkının bu hırka-i şerîfi ziyaret etmesi sağlanmıştır.
Sultan Birinci Abdülhamid Han, Fatih semtinde bir hırka-i şerif odası yaptırmış, ardından Sultan Abdülmecid Hırka-i Şerif Camii’ni inşa ettirmiş (1851) ve hırka-i şerif burada muhafaza edilerek günümüze kadar ulaşmıştır.
Bu hırkanın geçmişi ise şöyledir:
Peygamberimize sallallahü aleyhi ve sellem vefâtı yaklaşınca, hırkanızı kime verelim? dediler. "Üveys-i Karânî'ye verin. Alıp giysin ümmetime de duâ etsin" buyurdu.
Hazret-i Ömer ve hazret-i Ali, Hırka-i şerîfi Veysel Karânî'ye verdiler.
Hırka-i şerîfi hürmetle (saygıyla) alıp, öptü, kokladı, yüzüne gözüne sürdü. Secdeye kapanıp şöyle duâda bulundu; "Yâ Rabbî! Sevgili Peygamber efendimiz, ben âciz kuluna hazret-i Ömer ve hazret-i Ali ile Hırka-i şerîflerini göndermiş" diyerek günâhkâr müslümanların affı için duâ etti.
Bir çok günâhkâr müslümanın affolduğu bildirilince, Hırka-i şerîfi hürmetle giydi. (Molla Câmî, Ferîdüddîn Attâr, Ebû Nuaym)
Veysel Karânî, kendisine hediye edilen Hırka-i şerîfi savaşta dahi yanından ayırmayıp canı gibi muhâfaza ederdi.
Veysel Karânî'nin vefâtından sonra titizlikle muhâfaza edilen Hırka-i şerîf, Şükrullah Efendi isminde bir şahıs tarafından 1618'de Osmanlı pâdişâhı Sultan İkinci Osman Hân'a getirilip hediye edildi.
Sultan Abdülmecîd Han bu Hırka-i şerîfin muhâfaza edilmesi için Fâtih civârında Hırka-i Şerîf Câmii'ni yaptırdı.
Her yıl Ramazân-ı şerîf ayında Şükrullah Efendinin torunları tarafından halka ziyâret ettirilen Hırka-i şerîf, üzerinde âyet-i kerîmeler yazılı altın işlemeli bir örtü içindedir
Tarihi Konular
- "Çaka Bey" :İlk Türk Denizcisi
- 10 Sınıf Tarih 2. Dönem 2. Yazılı Soruları-Test
- 12 Sınıf Tarih 2. Dönem 2. Yazılı Soruları-Test
- 24 Nisan Tarihi Tamamen Yalandır.
- 9. Sınıf Tarih 2. Dönem 1. Yazılı Soruları- Karma
- Ahmet Cevdet Paşa ve Hayatı
- Alay Beyi Nedir ve Kimlere Denir?
- Ayasofya Çok Mahzun...
- Bilim Tarihi Sahte İsimlerle Dolu...
- Çimpe Kalesi'nin Alınması : Osmanlının Rumeli'ye İlk Geçişi
- Din Eğitimini Yasaklayan Kanun: Tevhid-i Tedrisat
- Diyanetin Türkçe Ezan Utancı
- Dolmabahçe Sarayı Hakkında Temel Bilgiler
- Ecdadımıza Söven "Yalan Tarih" Artık Bıktırdı!
- Elektrikle Aydınlanan İlk Şehir: TARSUS
- Ermenilerin "Soykırım Yalanı"nın Kısaca İçyüzü
- Esrarengiz Piri Reis Haritasının Sırları Çözülemiyor...
- Evliya Çelebi "Seyahatname"sini Neden Yazmış?
- Fatih Sultan Mehmed’in Annesinin Kabri Nerede?
- Fibula Nedir?
- Fransa'da Endülüs Tarafından Fethedilecekti
- İlk Türk İslam Devleti: Karahanlılar Ve Özellikleri
- İslamiyet Öncesi Dönemde Türklerin Kullandığı Başlıca Kelimelerin Manaları
- İslamiyetten Önce Türklerde Devlet Yapısı ve Yönetim Şekilleri
- İstanbul Sadece Osmanlı'nın Değil Suların da Başkentiydi
- İstanbul'da 2 Adet Hırka-i Şerif Var
- Kadeş Antlaşması ve Antlaşmanın Ayrıntıları
- Kadir Mısıroğlu ve Hayatı: Yakın Tarihin Örtülü Yalanlarını Ortaya Çıkaran Müslüman Tarihçi
- Karamanoğlu Mehmet Bey
- Kel Aliço; Üst Üste 27 Yıl Kırkpınar Başpehlivanı