Sultan 2. Abdülhamit Han'dan Yahudilere Tokat Gibi Cevap
Sultan 2. Abdülhamit Han'dan Yahudilere Tokat Gibi Cevap
"Siyonistlere Tokat Gibi Cevap"
Sultan Abdülhamid Hân (rh.), 1896'da görüşme talebinde bulunan Siyonizmin kurucusu Dr. Thedor Herzl'e, kendisinin de ajanı olan New-linsky vâsıtasıyla şunları söyler:
"Mösye Herzl sizin arkadaşınız olduğuna göre, benim de dostum demektir; kendisine bu meselede artık hiç bir teşebbüste bulunmamasını öğütleyiniz. Benim bir karış toprak vermem bahismevzuu olamaz.
Zira istenen toprak bana ait değildir. O milletime aittir. Bu devleti kuran ve kanıyla besleyen milletime... Herhangi birisine vermek veya bizden koparılmasına râzı olmaktansa, yeniden kanımızla yıkamayı tercih ederiz.
"Benim, Suriye ve Filistin'den gelen iki alayım Plevne'de son neferine kadar şehid oldular. Türk İmparatorluk toprakları bana değil, Türk Milleti'ne aittir.
Bu imparatorluğun hiç bir parçasını hiç bir kimseye veremem.
Yahûdiler şimdilik milyarlarını biriktirsinler. Kimbilir, birgün bu imparatorluk paylaşılırsa onlar da istediklerini belki de bir şey ödemeden elde edebilirler.
"Fakat ancak kadavramız paylaşılır, canlı vücuttan parça koparılmasına müsaade etmem."
Bu sözler karşısında Herzl'in hâtıralarına kaydettiği satırlar çok dikkat çekicidir.:
"Sultan Abdülhamid'in gerçek bir devlet adamı büyüklüğünü aksettiren bu sözleri, her ne kadar o an için bütün ümitlerimi söndürse de, bana çok tesir etti ve heyecanlandırdı. Ölümü ve paylaşılmayı kabul eden bu kadercilikte trajik bir güzellik vardı ve madalyonun öteki yüzünde ise, son nefese kadar mücâdele irâdesini gösteriyordu."
Herzl, o kadar irâdeye hayrandır ki, yine hatıralarında, "...şimdi hayat bir irâdedir fikrindeyim" der.
Aslında Sultan Abdülhamid'de "kadercilik"olarak gördüğü şey irâdenin iflâsı değildir...
Kaderciliğin her şeye rağmen, netice ne olursa olsun, gerekenin yapılması tarzında tecellî eden şeklidir ki, bu ancak inanmış irâdelerin harcıdır.
Herzl, bunu anlamadan Sultan'ın irâdesini takdir etmektedir.
(Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl'in Hâtıraları ve Sultan Abdülhamid, s. 14-15)
"Siyonistlere Tokat Gibi Cevap"
Sultan Abdülhamid Hân (rh.), 1896'da görüşme talebinde bulunan Siyonizmin kurucusu Dr. Thedor Herzl'e, kendisinin de ajanı olan New-linsky vâsıtasıyla şunları söyler:
"Mösye Herzl sizin arkadaşınız olduğuna göre, benim de dostum demektir; kendisine bu meselede artık hiç bir teşebbüste bulunmamasını öğütleyiniz. Benim bir karış toprak vermem bahismevzuu olamaz.
Zira istenen toprak bana ait değildir. O milletime aittir. Bu devleti kuran ve kanıyla besleyen milletime... Herhangi birisine vermek veya bizden koparılmasına râzı olmaktansa, yeniden kanımızla yıkamayı tercih ederiz.
"Benim, Suriye ve Filistin'den gelen iki alayım Plevne'de son neferine kadar şehid oldular. Türk İmparatorluk toprakları bana değil, Türk Milleti'ne aittir.
Bu imparatorluğun hiç bir parçasını hiç bir kimseye veremem.
Yahûdiler şimdilik milyarlarını biriktirsinler. Kimbilir, birgün bu imparatorluk paylaşılırsa onlar da istediklerini belki de bir şey ödemeden elde edebilirler.
"Fakat ancak kadavramız paylaşılır, canlı vücuttan parça koparılmasına müsaade etmem."
Bu sözler karşısında Herzl'in hâtıralarına kaydettiği satırlar çok dikkat çekicidir.:
"Sultan Abdülhamid'in gerçek bir devlet adamı büyüklüğünü aksettiren bu sözleri, her ne kadar o an için bütün ümitlerimi söndürse de, bana çok tesir etti ve heyecanlandırdı. Ölümü ve paylaşılmayı kabul eden bu kadercilikte trajik bir güzellik vardı ve madalyonun öteki yüzünde ise, son nefese kadar mücâdele irâdesini gösteriyordu."
Herzl, o kadar irâdeye hayrandır ki, yine hatıralarında, "...şimdi hayat bir irâdedir fikrindeyim" der.
Aslında Sultan Abdülhamid'de "kadercilik"olarak gördüğü şey irâdenin iflâsı değildir...
Kaderciliğin her şeye rağmen, netice ne olursa olsun, gerekenin yapılması tarzında tecellî eden şeklidir ki, bu ancak inanmış irâdelerin harcıdır.
Herzl, bunu anlamadan Sultan'ın irâdesini takdir etmektedir.
(Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl'in Hâtıraları ve Sultan Abdülhamid, s. 14-15)
Tarihi Konular
- "Çaka Bey" :İlk Türk Denizcisi
- 10 Sınıf Tarih 2. Dönem 2. Yazılı Soruları-Test
- 12 Sınıf Tarih 2. Dönem 2. Yazılı Soruları-Test
- 24 Nisan Tarihi Tamamen Yalandır.
- 9. Sınıf Tarih 2. Dönem 1. Yazılı Soruları- Karma
- Ahmet Cevdet Paşa ve Hayatı
- Alay Beyi Nedir ve Kimlere Denir?
- Ayasofya Çok Mahzun...
- Bilim Tarihi Sahte İsimlerle Dolu...
- Çimpe Kalesi'nin Alınması : Osmanlının Rumeli'ye İlk Geçişi
- Din Eğitimini Yasaklayan Kanun: Tevhid-i Tedrisat
- Diyanetin Türkçe Ezan Utancı
- Dolmabahçe Sarayı Hakkında Temel Bilgiler
- Ecdadımıza Söven "Yalan Tarih" Artık Bıktırdı!
- Elektrikle Aydınlanan İlk Şehir: TARSUS
- Ermenilerin "Soykırım Yalanı"nın Kısaca İçyüzü
- Esrarengiz Piri Reis Haritasının Sırları Çözülemiyor...
- Evliya Çelebi "Seyahatname"sini Neden Yazmış?
- Fatih Sultan Mehmed’in Annesinin Kabri Nerede?
- Fibula Nedir?
- Fransa'da Endülüs Tarafından Fethedilecekti
- İlk Türk İslam Devleti: Karahanlılar Ve Özellikleri
- İslamiyet Öncesi Dönemde Türklerin Kullandığı Başlıca Kelimelerin Manaları
- İslamiyetten Önce Türklerde Devlet Yapısı ve Yönetim Şekilleri
- İstanbul Sadece Osmanlı'nın Değil Suların da Başkentiydi
- İstanbul'da 2 Adet Hırka-i Şerif Var
- Kadeş Antlaşması ve Antlaşmanın Ayrıntıları
- Kadir Mısıroğlu ve Hayatı: Yakın Tarihin Örtülü Yalanlarını Ortaya Çıkaran Müslüman Tarihçi
- Karamanoğlu Mehmet Bey
- Kel Aliço; Üst Üste 27 Yıl Kırkpınar Başpehlivanı