Hazır | Konular | Kitaplar

Sosyal Medya Kontrolsüz Bir İftira Silahına Dönüştü

Sosyal Medya Kontrolsüz Bir İftira Silahına Dönüştü


Sosyal medyada kendine farklı farklı adlarla hesap açan kişiler, sevmedikleri iş arkadaşları, komşuları hakkında ifşaatlarda bulunuyorlar.




Mahrem bilgileri bir şantaj aracı olarak kullanıyorlar.


“Sosyal medya”
olarak tanımlanan bu mecraların organize
iftira ağlarına dönüştüğünü gözlemliyoruz.


Rakip firmalar tarafından finanse edilen
taşeron ekipler, müşteriymiş gibi internette
firmaların ürün ve hizmetleri hakkında
düzmece beyanatlarda bulunuyorlar.

Çok önemli olayları gündemimize taşımaktaki mahareti ile tanıdığımız İnsan ve Hayat Dergisi bu konuya eğilmiş ve bazı tespitlerde bulunmuş.

İşte bu tespitlerden bir pasaj:


Son yıllarda düzenli ve sistematik
bir durumu ifade etmek istediğinizde,
kendinizi hemen o şeyin önüne
‘Organize’ kelimesini koymak zorunda
hissediyorsunuz.

Mesela, geleneksel
ve dağınık esnaf dükkâncılığına karşı
alışveriş merkezlerinde şekillenen yeni
perakende yapılanmasının ‘Organize
perakende’ olarak tanımlanması
gibi…


Biz de buradan hareketle
yalanın, hatta bir adım daha ileriye
giderek iftiranın nasıl organize bir
ağa dönüştüğünü ve bunun da
hayatımızdaki bereketi kaldırdığını
dikkatinize sunmaya çalışacağız.


Şantaj için
kullanılıyor


Dikkatli dostlarımız, İnsan ve
Hayat Dergisinin önceki sayılarında yer
alan, “Dürüst toplum için yeni
medya ilkeleri” başlıklı yazımızı
hatırlarlar…

Esasında bu yazı, bir
öncekinin devamı mahiyetinde de
görülebilir. Önceki yazıda, dinimizin
şiddetle yasakladığı dedikodunun
gazetecilikte ‘Kulis’ adı altında nasıl
bir mesleğe dönüştürüldüğünü
paylaşmıştık.



‘Paparazzi’
haberleri için gazetelerin köşeler
oluşturduğunu, hatta özel ekler
çıkardığını hatırlatmıştık.
Malzemesi dedikodu olan bu
yayınlar zaman zaman iftiralar
da yayınlıyordu.


Özellikle internet
medyası ile iftiranın da organize
bir harekete dönüştüğüne dikkat
çekiyor. Çünkü bu iş sadece medya
mensuplarıyla sınırlı olmaktan
çıkmış durumda!

Konu hakkında çok daha detaylı araştırma, İnsan ve Hayat Dergisi Mayıs 2012 sayısında yer alıyor.