Hazır | Konular | Kitaplar

Ucuz ette domuz var

Etin kilosu Türkiye'de ortalama 15-16 dolar seviyelerinde. bu çok fazla değişmiyor.




Ama bakıyorsunuz ki, marketlerde bunun yarı fiyatından bile ucuz et, kıyma ve et türevi mamüller satılıyor. hatta 1 kilo et fiyatına 3-4 kilo sucuk satılıyor. bu nasıl olabilir? ara işlemlerin maliyeti nasıl karşılanabiliyor?

Toptancı maliyetleri, üretici karları, dağıtıcı karları, satıcı karları! işte burada önemli bir bilgi piyasadaki et gerçeğine ışık tutuyor.
"Domuz, besleme maliyeti en düşük olan ve dışkı da dahil her şeyle beslenen bir hayvan. üreme oranı helal hayvanların kat be kat üzerinde. en önemli ayrıntı ise şu: etinin kilosu 1 doların az altında. üstelik birkaç yıldır kasaplık hayvan statüsünde.
yani eskisi gibi kesimi ve satışı yasak da değil.



UCUZ ETTE DOMUZ VAR

Gıda kontrol laboratuarlarının analizleri ulusal gazetelerin gündeme getirdiği gıda terörünü doğruluyor.
İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) Başkanı Sadık Çelik’in bir ulusal gazeteye yaptığı “Dışarıda satılan yiyeceklerin denetimi zayıf. 30 milyon insan ne yediğini bilmiyor” açıklamalarının ardından gıdada yaşanan sorun laboratuar sonuçlarıyla da ortaya kondu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 2009 yılında yetkilendirilen Uzman Özel Gıda Kontrol Laboratuarı Genel Müdürü Seyfettin Parıldar, sadece İstanbul’da faaliyet gösteren 60 binden fazla gıda işletmecisi olduğunu ve bunları denetleme konusunda devletin yetersiz kaldığını söyledi.


EŞEK VE DOMUZ ETİ VAR

Özellikle et, süt, salça ve yoğurt gibi çok tüketilen ürünlerde taklit ve tağşişler (karıştırma) yapıldığına dikkati çeken Parıldar şöyle konuştu: “Sucuk, salam ve sosis gibi ürünlerde bu çok sık oluyor. İçlerine bağırsak, akciğer, karaciğer karıştırıyorlar. At, eşek, domuz gibi hayvanların etleri de bazı ürünlere katılıyor.” Parıldar tüketicilere, kıyma alırken ambalajlı ürün almamalarını, kıymayı parça etten yaptırmalarını tavsiye etti. Raf ömrünü uzatmak için salçalara koruyucu madde katkısı yapıldığını, yoğurtlara domuzdan yapılan toz jelatin ilave edildiğini belirten Parıldar, özellikle koruyucu maddelerin sağlığa zararlı olduğunu vurguladı.

Sütte büyük tehlike:

En büyük sıkıntılardan birinin de sütte yaşandığını kaydeden Parıldar “Sütlerde antibiyotik bulgusuna rastlıyoruz. Hayvanlar da rahatsızlandığında antibiyotik alıyor. Bu dönemde hayvanın sütünün boşa sağılması gerekiyor. Bu da antibiyotiklere karşı bağışıklık kazanmamızı sağlıyor. Ayrıca bazı ürünlerde de Aflatoksin M1’e rastlandı. Bu maddenin uzun süre alınması karaciğer kanseri, sarılık ve siroza yakalanma riskini artırıyor.”

En basit test 80 lira Seyfettin Parıldar, Türkiye’de toplam 60 gıda laboratuarı olduğunu, bunun 20’sinin İstanbul’da bulunduğunu söyledi. Vatandaşların şüphe duydukları gıda ürünlerini laboratuarlara götürebileceklerini belirten Parıldar, “Bir sucukta domuz katkısı olup olmadığını test etmek 80-90 lira. Bir gıda ürününün tüm testlerini yapmak 400 liraya mal oluyor. Ancak biz, duyarlı vatandaşlarımıza indirim uyguluyoruz” dedi.

Ucuz eti alan da satan da suçlu İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği Başkanı Sadık Çelik, özellikle et ürünlerinde istismara gidildiğini kaydetti. Kırmızı etin kilosunun ortalama 25 lira olduğunu hatırlatan Çelik, “Bu durumda 10 liraya alınan sucuk, 5 liraya alınan sosis sağlıklı olmaz. Bunu sadece satan değil alan da suçludur” diye konuştu.