Hazır | Konular | Kitaplar

İletişimde Kopukluğa Sebep Olan Faktörler

İletişimde Kopukluğa Sebep Olan Faktörler


İnsanların birbirleri ile iletişim kurmalarını engelleyen bazı faktörler vardır.



Özellikle de gençlerle iletişim çok zor ve sıkıntılı olabilmektedir. Bunun birçok sebepleri olsa da aşağıda sıraladığımız sebepler bunların bir özeti mahiyetindedir.


İletişim Engelleri

1. Emir vermek, Yönlendirmek:
Builetiler kişinin duygularının önemsiz olduğu mesajını verir. Kişi diğer kişinin istediğini yapma zorunluluğunu hisseder.

2. Uyarmak, Gözdağı vermek: Bu iletiler de emir verme ve yönlendirmeye benzer; ancak kişinin vereceği yanıtın karşılığı olacak tümceleri de içerir.

Kişinin istek-lerine saygı duyulmadığı mesajını verir. Bu durum kişide öfke ve düşmanlık yaratır.

3. Ahlak dersi vermek: Bu tür ilişkilerde otoritenin ve zorunlulukların gücü kişiye karşı kullanılır. "Yapmalısın, etmelisin" mesajlarını iletir ve bireyi karşı koymaya zorlar.

4. Öğüt vermek ve çözüm önerileri getirmek: Kişinin sorunlarını kendi kendisine çözeceği yeteneğinin olmadığına inanıldığını gösterir.

5. Öğretme, nutuk çekme, mantıklı düşünceler önerme: Bu durum aile içinde o anda herhangi bir sorun yokken çocuklar tarafından kabul edilebiliyor; ancak, so-run anında bu durum kabul edilmiyor ve daha fazla çatışmalara neden oluyor. Man-tıklı düşünceler önerme çocuğun mantıksız ve bilgisiz olduğuna dair mesaj iletir.

6. Yargılamak, eleştirmek, suçlamak, aynı düşüncede olmamak: Bu iletiler ço-cuk üzerinde diğerlerinden daha fazla olumsuz etki yapar. Bu değerlendirmeler çocuğun benlik saygısını düşürür. Çocuk-lar hakkında yapılan olumsuz değer-lendirmeler çocuğun kendisini değersiz, yetersiz görmesine neden olur.

7. Övmek, aynı düşüncede olmak, olumlu değerlendirmeler yapmak: Genel inanç olarak bu durumun çocuğa zarar vereceği hiç düşünülmez. Çocuğun öz imgesine uymayan değerlendirmelerin yapılması çocukta kızgınlık yaratır.

Çocuklar bu iletileri anne babanın kendi-lerini yönlendirme ve isteğini yaptırma girişimi için kurnazlık olarak yorumlarlar. "Siz böyle söyleyince sanki ben daha çok mu çalışacağım?" gibi düşünürler.

Övgü ise başkalarının yanında yapılıyorsa çocuğu utandırır. Aşırı övgü sonucunda çocuk buna alışır ve övülmeye gereksinim duymaya başlar.



8. Ad takmak, alay etmek: Çocuğun benlik saygısı üzerinde olumsuz etki yapar.

9. Yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak: Bu durum çocuğun konuşmasını, kendi duygularını ifade etmesini engeller.

10. Güven vermek, desteklemek, avutmak, duygularını paylaşmak: Anne babalar çocuklarının duygularını tam olarak anlamadıklarında ortaya çıkar.

Böyle bir durumda sorun hiç yokmuş gibi algılanıp avutma eğilimine gidilir."Üzülme yarın her şey düzelecek, kendini daha iyi hissedeceksin." gibi mesajların verilmesi çocuğun önemsenmediği hissini verir.



11. Soru sormak, sınamak, sorgulamak: Çocuk sorgulanıyor hissine kapıldığında bu durum onda güvensizlik, kuşku oluşturur.


12. Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, şakacı davranmak, konuyu saptırmak: Böyle iletiler yüzünden çocuk anne babasının onunla ilgilenmediğini, duygularına saygı göstermediğini; belkide onu dışladığını, dikkate almadığını düşünür.

Çocuklar sorunlarını dile getirdiklerinde çok ciddidir. Şaka ve espriyle karşılık vermek onları incitebilir ve itilmişlik, kenara atılmışlık duygusunu verir.




Ana Babalar 12 İletişim Engelini Kullanınca...

1. "Benim oğlum okulu bırakamaz. Buna izin vermem." EMİR VERME, YÖNLENDİRME

2. "Okulu bırakırsan benden para mara bekleme." UYARMA, GÖZDAĞI VERME

3. "Okumak herkese nasip olmayan ödüllendirici bir deneyimdir." AHLAK DERSİ VERME

4. "Ödevini yapmak için neden bir program yapmıyorsun?" ÖĞÜT VERME, ÇÖZÜM GETİRME

5. "Üniversite mezunu lise mezunundan yüzde elli fazla kazanır." NUTUK ÇEKME, ÖĞRETME

6. "Uzak görüşlü değilsin. Düşüncelerin henüz yeterince olgunlaşmamış." YARGILAMA, ELEŞTİRME, SUÇLAMA

7. "Her zaman gelecek için umut veren iyi bir öğrenci oldun." ÖVME

8. "Hippi gibi konuşuyorsun." AD TAKMA, ALAY ETME

9. "Çaba göstermediğin için okuldan hoşlanmıyorsun." YORUMLAMA, ANALİZ ETME 10. "Duygularını anlıyorum, ama son sınıfta daha iyi olacak." GÜVEN VERME, DUYGULARINI PAYLAŞMA

11. "Eğitimsiz ne yapacaksın? Nasıl geçineceksin?" SINAMA, SORU SORMA, SORGULAMA

12. "Yemekte sorun istemiyorum." KONUYU SAPTIRMA

Bu alıştırma çocukta sorun olduğunda ana babanın tipik tavrının iletişim engelli sözler söylemek olduğunu göstermiştir. Bu tür yanıtlar çocuktan gelecek bir sonraki iletişimi engeller; ana-baba çocuk ilişkisi gibi çocuğun benlik saygısını da olumsuz engeller. Çocuklar üzerinde aşağıdaki olumsuz sonuçları oluşturma tehlikesi taşır:

oKonuşmalarını engeller

o Savunmaya geçirir, kavgacı yapar, karşı saldırıya yöneltir

o Yetersiz olduklarını hissettirir

o Kızdırır, küstürür

o Oldukları gibi kabul edilemedikleri duygusunu uyandırır

o Sorunlarını çözmede kendilerine güvenilmediğini hissettirir

o Anlaşılmadıklarını hissettirir

o Duygularının yersiz olduğunu hissettirir

o Kızdırır, yılgınlığa uğratır

o Sorgulanıyor duygusunu yaratır

o Anne ve babasının kendisiyle ilgilenmediği duygusunu uyandırır.