Hazır | Konular | Kitaplar

Fıtığın Temel Sebebi Stres

Fıtığın yeni bir sebebi daha ortaya çıktı.
"Stres"
Fıtığın Temel Sebebi Stres

Uzmanlar, Türkiye'de her 3 kişiden birinde görülen fıtık rahatsızlığının en büyük sebeplerinden birisinin stres olduğu belirlendi.

Travmalar, zorlamalar, kazalar bel ve boyun fıtıklarının başlıca sebepleri arasında olduğu bildirildi.

Hayat şartları bel ve boyun ağrılarını tetikleyen en büyük etkenlerin başında geliyor. Hastalıkların görülme oranı her geçen gün artıyor.

Türkiye'de her 100 kişiden 80'i bel ağrısından şikayetçi. Boyun ağrısından da 3 kişiden biri fıtık rahatsızlığından müzdarip.

Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Beden, Zihin ve Ruh Sağlığı Festivali'nde bel ve boyun fıtıklarında elle tedavi (manipülasyon) hakkında bilgi veren Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Ali Şahabettinoğlu, öne eğilme, ağır kaldırma, bel üzerinde ani dönme hareketlerinin el ağrısına yol açtığını söyledi.

Omurlar arasındaki diskin etrafını çevreleyen bağ dokusu ve elastik liflerden oluşan halkanın yırtılması sonucu içindeki çekirdek maddenin geriye doğru taşmasının fıtığa yol açtığını dile getiren Şahabettinoğlu, "Bel bölgesindeki omurlar arası disk yapısının ve etrafını çevreleyen kapsülünün bozulması, kapsül yapısının esnemesi ya da kapsülün yırtılması ile disk içeriğinin dışarı çıkarak hemen yakınındaki sinirleri sıkıştırması sonucu oluşur.

Bel fıtığın en sık rastlanan belirtileri bel ağrısı, bel çevresi kaslarda spazm olarak adlandırılan kasılma hali ile birlikte bazen kalçalardan bir veya ikisine doğru yayılan ağrı ve bel hareketlerinin yapılmasında zorluk olarak ifade ediliyor.

Eğer sinir kökü basısı yoğunsa, sinir fonksiyonlarında bozulmanın bulgularını hasta da hissedebilir.

Bunlar arasında bacak veya ayağın değişik bölgelerinde uyuşukluklar, karıncalanmalar ve ileri durumlarda parmak ucunda veya topukta yürüyememe, ayak düşüklüğü, dizin yürürken boşalması gibi kas gücünde azalmanın belirtileri sayılabilir" dedi.

AŞIRI KİLO BEL AĞRILARINI ARTIRIYOR

Bel fıtığı riskini azaltacak bazı korunma önlemleri olduğunu dile getiren Şahabettinoğlu, "Bu amaçla bazı hareket ve pozisyonlardan öncelikle kaçınılması gerekiyor. Öne eğilerek ağır kaldırmak, uzun süre ayakta durmak, uzun süre oturmak, belden ani dönme hareketleri yapmak bu hareketlerin başında geliyor.

30 yaşından sonra kilo almamak da belin üzerine binen yükü azaltan önemli bir korunma faktörüdür.

Ancak gerçek anlamda fıtık gelişimini en aza indirgeyen veya daha önce oluşmuşsa fıtığın tekrarlanmamasını sağlayan en kesin önlem karın-bel kaslarının gücünü ve bel esnekliğini arttıran egzersizlerin düzenli yapılmasıdırdiye konuştu.

EN ÇOK OTOBÜS ŞÖFÖRLERİ FITIK OLUYOR

Hastanın şikayeti ve hekimin muayene bulguları ile bel ya da boyun fıtığı tanısını koymanın mümkün olmadığına dikkat çeken Şahabettinoğlu, bel ağrılarının en çok ağır işlerde çalışanlarda ve otobüs şöförlerinde görüldüğünü söyledi. şöyle devam etti:

"Her boyun ya da bel fıtığı sorunu yaşayan hasta için cerrahi müdahale yapmaya gerek yok. Bacak ve ayak kaslarında güçsüzlüğe yol açmayacak boyuttaki bel fıtıklarının yüzde 90'ı ameliyat dışı tedaviler ile düzelebiliyor.

Mesleklerden dolayı günlük hayatta yapılan işler de bel ağrısını artırıyor.

Ağır işlerde çalışanlar, otobüs ve kamyon şöförleri, sağlık görevlileri en çok fıtık rahatsızlığının görüldüğü meslek grupları olarak dikkat çekiyor" dedi.

5 BİN YILLIK TEDAVİ

Elle tedavi olarak bilinen Maniplasyon yöntemini Türkiye'de uygulayan birkaç uzmandan birisinin kendisi olduğunu ifade eden Şahabettinoğlu, maniplasyon tedavisinin 5 bin yıllık bir tedavi olduğunu kaydetti.

Klasik tıbbın değişilmez bir fizik tedavi olduğunu dile getiren Şahabettinoğlu, "Türkiye, bu tedavi yöntemi konusunda diğer batılı ülkelerin çok gerisinde.

Bizim ülkemizde bu tedavi yöntemini uygulayan uzmanların sayısı parmakla sayılabilir. Ama İngiltere'de bu sayı 16 bin.

ABD'de ise bu rakam daha fazla. Bu tedavi yöntemi Ortadoğu ülkelerinde neredeyse hiç yok. Tedavinin yüzde 98 başarı oranı var" şeklinde konuştu.